Annesi, doğduğunda üzerine kazan kapatılıp tarlada mevte terk etti! 30 yıllık uğraş

Antalya’da 30 yıldır esnaflık yapan ve doğuştan elleri olmayan 65 yaşındaki Mehmet Temel, yaptıklarıyla görenleri hayrete düşürürken hayat gayretiyle de birçok şahsa ilham kaynağı oluyor. Tarihi Kaleiçi girişinde yerli ve yabancı tatilcilere ikramlık eşya satan Temel, ayaklarıyla yaptığı kahveyi yeniden ayaklarıyla tutup yudumladıktan sonra mesaisine başlıyor. Ayaklarını elleri üzere kullanarak tespih çeken ve gözlüklerini temizleyen Mehmet Temel, cep telefonunu kullanabiliyor, yazı yazabiliyor, hatta yelpaze ile kendini serinletiyor. Satış gerçekleştirdiği müşterilerinden parayı ayağıyla alıp para üstünü de yeniden ayağıyla veren Temel’i gören tatilciler ise şaşırıyor.

HENÜZ BEBEKKEN ANNESİ VEFATA TERK ETTİ

Doğumuyla birlikte hayat uğraşı başlayan Temel, yaylada doğduğunu lisana getirerek, “Komşular anneme ‘Bunu öldür. Başına bela olur, kolu-bacağı yok’ demişler. Annem de genç ve bilgisiz olduğu için beni öldürme kararı vermiş. Tarlaya beni atmışlar ve üzerime bir kazan kapatarak ‘Burada ölsün’ demişler. Kimisi 5 gün diyor, babam 7 gün diyor. Babam köydeymiş ve uzak bir noktaymış. Beni mevte terk etmişler. Adamın birisi varmış ve babama ‘Senin oğlun oldu ancak bayanlar öldürmeyi planlıyordu, kolu bacağı yokmuş’ demiş. Babam bunu duyunca 6-7 saatlik yolu yaya olarak gitmiş. Babam anneme sorunca annem nereye bıraktığını tanım etmiş. Babam dizine kadar çamura girerek benim yanıma ulaşmış. Kazanı kaldırmış ve beni ceketine sarmış. ‘Üzerinde bir çamur dahi yoktu’ dedi. Ben yürüyemiyordum ve yemeğimi onlar yediriyordu. Tuvalete onlar götürüyor. Vakit içinde annem bu duruma katlanamıyor ve babam bir gün beni katıra bindirip bahçeye götürüyor, çadır kuruyor bana bir mühlet bakıyor. Vakitle her şeyi kendim yapmaya başladım. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” formunda konuştu.

“ŞU AN YAPAMAYACAĞIM HİÇBİR İŞ YOK”

Şu anda sakal tıraşını bile kendi kendine olduğunu aktaran Temel, “İlkokula gittim ve şu an yapamayacağım hiçbir iş yok. 8 sene ayaklarımla ayakkabı boyacılığı yaptım. Beşerler önümde kalabalık oluştururdu, polis gelir beni kaldırırdı. Zabıtaya gittim müsaade almak için ve o vaktin zabıta müdürü bana, ‘Sen bu formda çalışmak istiyorsun da biz sana müsaade vermeyecek miyiz’ dedi, hatta her gün öğlen yemeğimi de onlar getirdi. Vakitle kaset satmaya başladım, hepsini ayaklarımla yaptım. Bir televizyon kanalına çıktım ve evlenmek istediğimi söyledim. Yüzlerce teklif geldi ve bana birinci teklifi yapan kişi şu an eşim. 2 çocuğum, bir de torunum var” dedi.

“BABA, ELİMİ AYAĞIMI KESİP SANA VEREYİM”

Hayatında en çok iz bırakan anları da lisana getiren 65 yaşındaki Temel, kızı doğduğunda çok memnun olduğunu aktararak, “Henüz 4-5 yaşlarındayken kızım bana ‘Baba neden elin ayağın yok?’ diye sordu. ‘Baba bir kolumu, bir ayağımı kesip sana vereyim’ dedi. Ben zati o an koptum. Bir de ben küçükken kardeşim olduğunda benim sorduğum birinci soru ‘Eli ayağı var mı’ olmuş. Var demişler ve benim yüzüm gülmüş, memnun olmuşum. Küçükken ‘Neden bunun eli ayağı yok?’ dediklerinde bana dokunurdu, lakin ben 9 yaşlarında yürüdüm ve her şeyin üstesinden geldim” formunda konuştu.

“MÜCADELE ETMEDEN HİÇBİR ŞEY OLMAZ”

Hayat zorluk ve gayretlerle süren Mehmet Temel, günümüz gençlerine de tavsiyelerde bulundu. Gençlerin kendisini örnek almasını isteyen Temel, “Önce şükretmesini bilsinler, sonra da gayret etsinler. Gayret etmeden hiçbir şey olmaz. Mani beyindedir. Benim kolum yok ben çalışamam dememeleri lazım. Evvel yokuşu çıkacaksın, sonra inişe geçeksin. Beni örnek alsınlar” diyerek kelamlarını noktaladı.