Arsa karşılığı iki daire için anlaştı, hayatı kabusa döndü

Üzerinde gecekondu bulunan emlakını müteahhitte vererek yerine yeni daire almak isteyen İlimdar Gerçek, yıllar sonra yerinden ve konutundaki eşyalardan oldu.

Esenyurt Turgut Özal Mahallesi’nde bulunan yerini 2009 yılında tanıştığı bir müteahhite 2 daire karşılığında veren Gerçek, noterden muahede yapmak yerine avukat aracılığıyla muahede yapılacağını söyleyerek kandırıldığını sav etti.

Aradan geçen günlerde karşı tarafın avukatına süreçlerin ilerletilmesi için vekalet de veren Yanlışsız, sürecin devamında hayatının şokunu yaşadı. Yerinin karşı tarafın üzerine devredildiğini öğrenen Gerçek, çabucak durumu mahkemeye taşıdı ancak devredilen yerin müteahhit tarafından öbür bir bireye daha devredildiğini öğrendi.

Yıllar süren mahkeme süreci sonrasında aleyhine karar çıkarken, bu seferde avukat tarafından ‘Dairelerden birini bana verirseniz size yardımcı olurum’ diyerek kandırılmak istendi. Birinci etapta teklifi kabul eden Yanlışsız, kendisine 250 bin TL’lik senet imzalatılmak istenmesi üzerine teklifi ret etti. Bunun karşısında ise karşı tarafın avukatı, avukatlık masraflarını mazeret ederek yaşadıkları gecekonduya haciz gönderdi. Meskendeki eşyalarının büyük bir çoğunluğunun haciz edildiğini belirten Yanlışsız, 2 yetim torunu ile eşyasız meskende yaşamak zorunda kaldığını belirterek yetkililerden durumun çözülmesi konusunda yardım istedi.

“İKİ DAİRE VERECEĞİNİ SÖYLEDİLER”

Müteahhit ile yaptığı muahede sonrasında yerinin elinden yöntemsiz halde alındığını argüman eden İlimdar Gerçek, “Bir gün oğlum bir müteahhit getirdi ve bana yerime mesken yapacağını karşılığında ise 2 daire vereceğini söyledi. Notere gitmemize gerek olmadığını söyleyerek avukatını aradı ve kontrat yapmamız için yanına geleceğimi belirtti. Kendisinin de daha sonradan imza atacağını söyledi. Daha sonrasında avukatın yanına gittim ve mukavele hazırladık. Bana ‘Ben daha sonra imzalarım’ dedi ve oradan ayrıldım. Ortadan 15 gün geçti ve benim elime bir kağıt tutuşturdu. Bir daireyi farklı bir yerden vereceğim, başkasını de buradan vereceğim dedi. Ortadan yıllar geçti fakat ne daire var, nede para var. Ortadan bir müddet daha geçti ve bu seferde ortağı gelerek bana ‘Ben bu arsayı aldım, buradan çık’ dedi. Yani adamlar nitelikli dolandırıcı çıktı” diyerek yaşananları anlattı.

“HEPSİNİ GÖTÜRDÜLER”

Aynı insanların emsal formüller ile farklı insanları da dolandırdığını belirten Hakikat, “Benim dışımda dolandırılan 30 kadar insan daha var. Birebir düzenle insanları kandırıyorlar. Biz size şunu vereceğiz, bu türlü yapacağız diyorlar, uydurma bir mukavele yaptırıyorlar. Bu biçimde insanları dolandırıyorlar, daha sonrasında ise birbirlerini tanımadıklarını argüman ediyorlar. Mahkeme sürecinde ise kanıtları ispat edemediğimiz için davayı kaybettik. Biz mevzunun üstünde durunca bu seferde karşı tarafında avukatı bize anlaşalım dedi. Benden vereceklerini söyledikleri 2 daireden birini istedi. Bende kabul ettim ve bana 250 bin TL’lik senet imzalamam gerektiğini söylediler. ‘Neden imzalamam’ gerektiğimi söyleyince bir şey söylemediler. Benim 2 tane öksüz torunum var, 6 tane çocuğum var diyerek kabul etmedim. Bu seferde bana karşı tarafın avukatı seni icra yoluyla karşıya atacağım dedi. Dün de geldiler ve evimdeki eşyaları haciz ettiler. Neyim var, neyim yok hepsini götürdüler” diye konuştu.

“2 YETİMİ DE BU HALDE BIRAKTI”

Yaşanan olay hakkında konuşan Turgut Özal Mahalle Muhtarı Behzat Özer, “Bu vatandaşlar konutta karı koca yaşıyorlar. Yanlarında da 2 tane yetim çocuk var. Yaklaşık 30 yıldır de gecekondu da yaşıyorlar. Zati bu beşerler haklarını almış olsalar perişan vaziyette yaşamazlar. İcra memurları geldiğinde bizde çok şaşırdık ve çabucak buraya geldik. İçerideki eşyalar rutubetten o kadar berbat hale gelmişti ki kullanılacak halde değildi. Bu vatandaşlar muhtar olduğum birinci günlerden bu yana yanıma gelerek sıkıntı yanarlardı. Yıllarca mahkemelerde süründüler, haklarını da alamadılar. O denli bir insan ki bu insanları yıllarca mağdur etti, 2 yetimi de bu halde bıraktı” dedi.