Beşiktaş-Galatasaray derbisi sonrası yıldız oyuncuya yüklendi: Nasıl o yanılgıyı yaparsın? Bilet sana kesilir!

Beşiktaş, Spor Toto Harika Lig’in 32’nci haftasında Galatasaray’ı 3-1’lik skorla devirdi. Heyecan dolu dev derbiyi spor müellifleri kaleme aldı. Galatasaray’ın mağlup olduğu müsabakada 2’nci goldeki kusur spor muharrirlerinin dikkatini çekti.

Sergio Oliveira’nın kaptırdığı topta Amir Hadziahmetovic’in attığı golle ilgili usta kalem, ‘Oliveira kadar Muslera da suçlu’ sözlerine yer verdi.

İşte Beşiktaş – Galatasaray derbisinin akabinde yapılan değerlendirmeler…

ADRENALİN YÜKSELİYOR / BİLAL MEŞE

Derbinin birinci yarısını kantara koyacak olursak, Galatasaray’ın daha organize olduğunu gözlemledik… Buna rağmen Icardi’nin attığı gol dışında konumları yoktu. Yani kaleyi bulan tek şut gole dönüştü! 
Peki, rakibin en tesirli gol ayağı Icardi değil mi? Onu gözden kaçırdığınız anda, başınıza iş alırsınız arkadaş! Colley acemi bir stoper değil, bulunduğu pozisyon kritik, yani kusur hissesi yok, kredisi de! Ne var ki Icardi’nin golünde yanlışı büyük… 
Kişisel olarak kantarım hakikat tartar, neyse onu söyleriz, o denli fanatizm yoktur lugatımda! Taraftar dayanağını Beşiktaş bu yarıda yeterli kullandı dersek, ayıp olur. Kartal, atağa çıkarken üzücü değildi, gelin görün ki üretim manasında pek işe yaramadı. Birinci yarıda Saiss’in golü dışında en net diyebileceğimiz Cenk Tosun’un baş şutu var, hepsi o kadar. Gedson uygun boğuştu, toplar kaptı, sahanın her yerine dayanak verdi. Redmond o bitirici driplingleri yapacak boş alan bulamadı, Aboubakar tesirli olacağı paslara hasret kaldı!
Hakem Ali Şansalan’ın bu yarıda o denli aman aman büyük bir yanılgısı olmadı, yalnızca 1-2 sarı kartı atladı, örneğin Oliveira, bu yarıda sararmalıydı, yanılıyor muyum Şansalan?

Ve Kartal ikinci yarıya başlarken biraz olsun gerçek kimliğine büründü, baskıyı artırdı, konum üstüne durum üretti. Gelin görün ki, tam tamına üç konumu Aboubakar (2) ve Cenk cömertçe harcadı! Biri gole dönüşse, Kartal oyunu daha erken koparırdı. 
Neyse ki Kartal’ın bir golcüsü var Aboubakar, 90+3’te sahne aldı, o denli bir gol attı ki, adeta topu iğne deliğinden geçirdi, Aslan’ın fişini çekti! O kadar durumu acemice harcayan Kamerunlu maça noktayı koyan isim oldu. 
Bak Oliveira, oynadığı grup şampiyonluğa gidiyor, senin üzere buram buram deneyim kokan bir oyuncu o yanılgıyı nasıl yapar? 58’de ayağındaki topu gelir Hadziahmetovic kapar, sarfiyat topu kaleye bırakır. Sen de kulübeye gidersin, bilet sana kesilir!

Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş… Kartal’ın futbolu tahminen sizleri tatmin etmemiş olabilir, fakat böylesi derbilerde ben skor tabelasındaki sayılara bakarım. Kimi işaret ediyor Kartal’ı, gerisi ayrıntıdır, güzel oyunmuş, makus oyunmuş, zerre kadar beni ilgilendirmiyor. 
Evet, Beşiktaş çok istedi ve doruğa tutunma ismine değerli bir galibiyet daha aldı, Aslan’ın da hesaplarını alt üst etti. Görünen o ki, önümüzdeki haftalarda tepe yarışı çok şeylere hamile. Konuttaki hesap bu oyunda çarşıya pek uymaz. Heyecanlı ve de adrenalini yüksek maçlar bizi bekliyor, haydi bakalım kolay gelsin.

GALATASARAY SALLANIYOR / OSMAN ŞENHER

Final haftaları yaklaştıkça Galatasaray’da sebebini bilemedeğimiz bir dağınıklık ve kusurlar görünüyor. Deplasmanda oynuyorsun, rakip Beşiktaş… Muhteşem Lig’in üçüncü büyüğü…
Çok da güzel bir ekip olmuşlar. Golü de buluyorsun ancak orta alanda maalesef topu tutamayınca, siyah-beyazlıların sağdan soldan gelen bütün atakları Cim-Bom’un kalesinde gol tehlikesi oldu. Ve hakikaten birinci gole de, yeniden kanattan gelen ortaya Saiss’in fevkalade baş vuruşuyla ulaşıldı.
İkinci golde ise Muslera topu, önündeki Oliveira’ya verdi. O da uyuyunca Hadziahmetovic topu kaparak fileleri havalandırdı.

Galatasaray defansına övgüler yağdırıyoruz. Orta saha için Avrupa kalitesinde diyoruz. Maalesef bu futbolcular büyük bir form düşüklüğü yaşıyor. Beşiktaş’ta Gedson ve Salih oyuna tartısını koyarken, sarı-kırmızılılarda Mertens ve Oliveira resmen sallandılar, kadrolarına en ufak bir katkı veremediler.
Benim anlayamadığım, Icardi üzere çok büyük bir golcüye sahipsin lakin bu çocuğu topla buluşturamıyorsun. Koca maç uzunluğu Rashica’dan bir defa top aldı, şahane bir vuruşla gol yaptı. Bir top daha geldi, o da ardında kaldı. Düşünebiliyor musunuz yıldız bir santrfor, şampiyonluğa oynayan ekibin gol yollarındaki en tesirli silahı skoru değiştirmek için topla buluşamıyor. Bana saçma sapan geliyor.

‘ŞENOL GÜNEŞ, REDMOND VE ROSIER’İ UYGUN KULLANDI’

Yerli statüsünde oynayan sol bek Sam Adekugbe bir topu kesemedi, resmen sallandı. Şenol Güneş bunu bildiği için Redmond’u ve Rosier’i güzel kullanarak Galatasaray defansının sol tarafını resmen çökertti. Fazla bir şey konuşmaya gerek yok. Beşiktaş maçı kazanmayı daha çok istedi, daha çok gayret etti, bir çok da gol konumuna girdi. Aboubakar net durumda üç tane kaçırdı ancak dördüncüde ekibinin üçüncü golünü attı.

Beşiktaş’ın galibiyeti hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Muslera, Karagümrük maçında çok yanılgı yaptı. Grubuna iki tane de gol yedirdi. Dün gece ise ikinci golde Oliveira kadar Muslera da hatalı. Neden topla degaj yapmıyor? Önünde berbat gününde olan Oliveira’ya vermeye çalışıyor. Aboubakar’ın attığı üçüncü goldeyse Muslera kalitesindeki bir kalecinin kapadığı köşeden topa geçit vermemesi, bu konumu savuşturması gerekirdi.

‘TEHLİKE ÇANLARI ÇALMAYA BAŞLADI’

Evet Galatasaray’ın Fenerbahçe ile ortasındaki üç puanlık fark devam ediyor. Ne var ki tehlike çanları çalmaya başladı. Üstün Lig’de kolay maç yok. Bu tempoyla sarı-kırmızılılar her maçta zorlanır, benden söylemesi.
Maçın hakemi Ali Şansalan ise düzgün niyetle maçı yönetti, ufak tefek yanlışları olsa da bunlar temizdi.

GERİLİM SİNEMASI ARTIK BAŞLIYOR / BURCU KAPU

Uzun haftalardır liderlik koltuğunda oturan Galatasaray’ın son haftalara girerken üzerindeki gerilim uygundan güzele ortaya çıktı. Evvel, geçtiğimiz hafta kaybedilen iki puan, akabinde güç geçeceği muhakkak Beşiktaş derbisinden puansız çıkış… Hem de en yakın takipçisi Fenerbahçe, fikstürde maçlarını evvel oynamaya başlamış ve bu haftayı kazanarak kapatmışken… 
Dengede başlayan maçta birinci golü hoş bir tertiple bulan taraf sarı-kırmızılılar oldu. Deplasmanda, rakip taraftarların harika baskısına karşın birinci golü bulan taraf olmak, herkesin aklına Okan Hoca’nın tekrar âlâ bir planla maça çıktığını düşündürdü. Ne de olsa dönem uzunluğu derbi performansı üst seviyeydi.
Ama erken öne geçmek sarı-kırmızılılara yaramadı. Gole kadar savunma çizgisini çok öne çıkarmış, oyuna daha hakim bir Galatasaray varken, golden sonra denetimli oynayacağım diye geride çok geniş alanda oyunu oynayınca konum olgunlaştırmayan hasebiyle Mertens’ten de faydalanamayan bir Galatasaray izledik.

‘İNTİHAR ÜZERE BİR ŞEY’

Mertens’in eksik kaldığı her durum Kerem-Rashica-Icardi üçlüsünün kontağının da kopması demek. Duran top canavarı Beşiktaş’ın kazandığı korner ile birlikte Galatasaray için de tehlike çanları çalmaya başladı ve berbat değil berbat bir eşleşmeyle rakibine golü ikram etti. Hem alan hem adam savunayım demek, 1.66’lık Torreira’yı 1.90’lık Colley ile eşlemek, savunması zayıf Oliveria’ya rakip ekibin en riskli adamını savundurtmak intihar üzere bir şey oldu. 

İlk yarı Galatasaray ismine bas bas bağıran durum, Adekugbe – Oliveria ve Mertens’in silik performansı iken Torreira’nın merkezde tek başına gayreti sonucu sürmenaj olmadan soyunma odasına girmiş olması mucize. Her yerde basıyor, her konumu kesiyor. Sergio’nun tüm eksiklerini kapatmaya çalışıyor, yetmiyor bir de hamlenin da temelini atıyor, birinci golde olduğu üzere. Ekibin en büyük “emekçisi”. Galatasaray tarihindeki hatırlanan isimlerden biri olarak gelecekte ismi geçecek besbelli. 
Ve artık gidelim ikinci yarıya… Galatasaray taraftarları. Okan Buruk, orta alanda verimsiz Oliveria ve Mertens’den birini ne vakit oyundan alacak diye bekledi, bekledi, bekledi. Değişiklik gelmedi fakat Oliveria’nın yanlışıyla Beşiktaş’ın golü geldi. O noktadan sonra da sarı-kırmızılıların gerilim düzeyi yeterlice yükseldi.

‘GERİLİM SİNEMASINA DÖNÜŞTÜ’

Bundan sonra kalan maçlarda Okan Hoca’nın daha çok özeleştiri yapıp, ince işçiliğini göstermesine kesinlikle muhtaçlık var. Zira Galatasaray için macera sineması olarak başlayan dönem, son düzlükte artık IMDB puanı 9.9 olan tansiyon sinemasına dönüştü. Sinemalarda daima kahramanı sıkıntı duruma düşüren bir arkadaşı olur ya hani, işte Adekugbe de o role soyunmuş durumda. Yolun buradan sonrasına Okan Hoca’nın önceliği sol bek konusuna tahlil üretmek olmalı. Orta alandaki meseleler çözülür ancak ardında Adekugbe ile oynamak Kerem’in de tüm verimliliğini aşağı çekiyor.
Puanlar kazanılır, maçlar kaybedilir, dönem biter, yenisi başlar. Hepsi seyirlik, eğlencelik, yaşamayı keyifli kılan ayrıntılar yalnızca. Asıl kıymetli olan için; daha adil bir dünya için, emek veren herkesin 1 Mayıs Emekçi ve İşçi Bayramı kutlu olsun!