Büyüleyici ‘sahne’

Seray Şahinler/ [email protected] – Antik kentlerin keşfetmesi en heyecan veren noktalarından biridir tiyatro yapıları… Kadim medeniyetlerin toplumsal hayatına ışık tutan, bugünkü sanatın temellerini oluşturan tiyatrolar, hem insanlık mirasının hem dünya kültürünün temelidir. Türkiye’deki birçok antik kentin tiyatrosu da tüm ihtişamı ve büyüsüyle bugüne ulaşmıştır. Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde yer alan Nysa Antik Kenti de etkileyici bir tiyatro yapısına sahip. Nysa’nın en âlâ korunmuş yapılarından biri olan tiyatronun geç Helenistik Dönem’de, M.Ö. 1. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği düşünülüyor. Devrin kıymetli buluşma noktalarından biri olan tiyatro, başka Anadolu antik tiyatroları üzere AnadoluRoma tiyatrolarının karakteristik özelliğini taşıyor. Sahne binası önündeki çok katlı cephe mimarisini taşıyan yüksek podyumlar, Perge, Side ve Hierapolis tiyatrolarında olduğu üzere kabartmalarla süslü. Pluton ile Kore’nin evliliği ile şarap ilahı Dionysos’un hayatını anlatan podyum frizleri ortaya çıkarılmış. Mitolojiden birçok değerli karakterin yer aldığı podyum frizleri, birebir vakitte kentin coğrafyasından da alıntılar aktarıyor. Türkiye İş Bankası’nın takviyesiyle yürütülen hafriyat çalışmalarıyla hem tiyatro hem Nysa’nın birçok noktasında keşfedilen yapılar, elde edilen buluntular tarihi aydınlatmaya devam ediyor.

2 bin kişi katıldı

Nysa’nın bu büyüleyici sahnesi, 1800 yıl sonra bir gösterime daha konut sahipliği yaptı. İş Sanat Antik Sahne kapsamında daha evvel Patara ve Teos’ta sahnelenen “Ben Anadolu” oyunu Nysa Antik Kenti’nde seyirciyle buluştu. Oyunun müellifi Güngör Dilmen’in 2012 yılında ortamızdan ayrılmasının yıl dönümü olan 8 Temmuz akşamı gerçekleşen gösterime iki bin sanatsever katıldı. İzleyiciler, 1800 yıl evvel Nysalıların oturduğu sıralarda, onların gözünden oyun izleme heyecanı yaşadı. Yıldız Kenter’in unutulmaz performansıyla sahnelerin en çok izlenen oyunları ortasında yer alan “Ben Anadolu”, yıllar sonra öğrencisi Ayça Bingöl tarafından sahneye taşındı. “Ben Anadolu”nun Nysa’dan seslenmesi gösterime farklı bir lezzet kattı zira oyun, Antik Çağlardan Kurtuluş Savaşı’na uzanan süreçte, tıpkı Nysa üzere insanlık mirasının en hoş noktalarını bünyesinde barındıran Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşamış, tarihe iz bırakmış bayanların hikayesini anlatıyor.

Kadınların öyküsü

Trajedi ile güldürünün iç içe geçtiği, Antik Çağlardan Kurtuluş Savaşı’na uzanan oyunda, Kibele’den Niobe’ye Kassandra’dan Theodora’ya Nilüfer Hatun’dan Hürrem Sultan’a masallarla, savaşlarla, tabiatla Anadolu’nun farklı çağlarına tanıklık eden bayanların hayat hikayesi, sanatçı Bingöl’ün yorumuyla taçlandı. Geceye katılan iki bin kişi hem üzerinde bulunduğumuz dünya mirasını hem bu topraklardan geçmiş bayanların hikayesini bir defa daha hatırladı. Daha evvel Patara ve Teos’ta izleyiciyle buluşan “Ben Anadolu”nun antik kentlerdeki serüveni devam edecek.