CHP’de Kurultay süreci başlıyor

Mehtap Gökdemir – CHP’de kurultay süreci “değişim” tartışmalarının gölgesinde pazartesi başlıyor. Taraflar ortasında delege savaşının yaşanacağı takvim çerçevesinde ilçe kongreleri 5 Ağustos, vilayet kongreleri ise 16 Eylül’den itibaren gerçekleştirilecek. Ekim ortasında vilayet kongrelerinin tamamlanmasının akabinde gözler büyük kurultay tarihini belirleyecek Parti Meclisi’ne çevrilecek. CHP’de kurultayın kasım ayında yapılması öngörülüyor. Salı günü partisinin küme toplantısında konuşacak CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay sürecine yönelik parti içine kıymetli bildiriler vermesi bekleniyor.

Özcan Ankara’ya yürüyecek

Bayramın çabucak akabinde CHP’yi bekleyen haraketli haftada, kesin ihraç talebiyle disiplin heyetine sevk edilen Bolu Belediye Lideri Tanju Özcan ise, “değişim ve adalet” talebiyle Bolu’dan CHP Genel Merkezi’ne yürüyüşünü başlatacak. Özcan, Bolu’dan CHP Genel Merkezi’ne 8-10 gün süreceğini kestirim ettiği yürüyüş öncesi Milliyet’e konuştu.
“Değişim ve adalet” temalı yürüyüşüne pazartesi 13.30’da Atatürk Anıtı’ndan başlayacağını belirten Özcan, “Kravatımı, ceketimi çıkartacağım, ayakkabılarımı değiştireceğim ve yürümeye başlayacağım. Bu herkese açık bir yürüyüş. Değişim ve adalet istiyoruz. Partide en son adaletsizliğe uğrayan benim. Bari şunu güzelce yazsalardı, ‘sen değişim istiyorsun, al ben de seni partiden atıyorum’ diye” dedi.

‘Seçilme hakkımı aldı’

Kılıçdaroğlu ile en son parti kapmının gerçekleştiği Ekim 2021’de görüştüğünü, o tarihten bu yana tüm görüşme taleplerinin cevapsız kaldığını söyleyen Özcan, “Gerekeni yapmasını bekliyorum. Kurultayın mahallî seçimden evvel yapılması kaide. 29 Ekim Pazar günü kurultay için uygun görünüyor. Derhal kurultay tarihini açıklamalı ve aday olmayacağını ilan etmeli” diye konuştu.

Disipline sevk sürecine ait “İmamoğlu aday olmazsa ben bu partiyi adaysız bırakmam” demesinden iki gün sonra “sarı zarfı teslim” aldığını anlatan Özcan, “Şu anda aday olamam. Zira önlemli olarak disipline sevkime karar verildi. Seçilme hakkımı da elimden almış oldu. Adaylık için evvel seçilme hakkımı vermesi lazım. O önlemi kaldırsın Sayın Genel Lider, Sayın İmamoğlu çıkmadığı takdirde ben bu partiyi adaysız bırakmam” dedi. “Partinin üzerindeki karabulutların değişim olmadığı takdirde dağılmayacağını” savunan Özcan, şöyle devam etti:

‘Gemi su alıyor’

“Disipline verilmem aslında bana değil, ‘Atatürk prensiplerine dönelim, özümüze dönelim, Kuvayı Ulusala ruhuna dönelim’ diyen tabana verilmiş bir ‘akıllı olun’ iletisi. ‘Güvenli limana çekeceğim önce’ diyor. Bundan şunu anlıyorum; ‘şu son kupon belediyeleri de dağıtayım, kelam verdiğim eşe dosta, ondan sonra’. Yoksa biz şu anda inançlı limana çok uzağız. Tam okyanusun ortasındayız. Gemi su alıyor. Bu halde bir limana ulaştırabilmesi aslında mümkün görünmüyor. Onun siyasal manası şu, lokal seçimlerde Karşıyaka üzere Beşiktaş üzere Çankaya üzere bizim kupon diye tabir ettiğimiz CHP kimi gösterirse göstersin Türkiye genelinde yüzde 10 bile oy alsa kaybetmeyeceği belediyeleri kastediyor. Onları da birilerine verecek. Ondan sonra tahminen çekilir, tahminen çekilmez. Kaptansa düzgün bir kaptan değil. Düzgün bir kaptan gemisini kayalıklara çarptırmaz.”

‘İmamoğlu aday olmayacak’ iddiası

Son periyotta CHP kulislerinde partide değişim bayrağını açan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun kurultayda aday olmayacağı argümanı dillendiriliyor. Kulislerde, “İmamoğlu çıkmadan parti içi muhalefet önemli güç olamaz. Kendisi aday olmazsa örgütten diğer bir aday için dayanak bulamaz” değerlendirmeleri yapılıyor. “Emanetçi” bir adaya karşı Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yine seçilmesinin kesin olacağı söz ediliyor. İmamoğlu’nun aday olup olmayacağına ait Milliyet’e değerlendirmelerde bulunan bir parti kurmayı ise, “Ekrem Beyefendi krultayda aday olamaz. Büyükşehri bıraktığı an reaksiyon çeker. İstanbul’u AK Parti’ye bırakıp da ‘ben size genel lider adayı olmaya geldim’ demek hakikat bir iş değil. Onu delegeye anlatamaz. İmamoğlu aday olmayacak. Kemal Bey’i sallıyorlar, lakin oradan indiremiyorlar. Genel Başkan’ın gitmesi için toplumsal baskı oluşturmaya çalışılıyor” görüşünü lisana getirdi.