Erdoğan: Bay Kemal Putin’e saldırıyor, ben buna eyvallah etmem

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle; Sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. Siz değerli genç kardeşlerimle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Buradan sizlerin aracılığıyla ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki bütün gençlerimize selamlarımı iletiyorum. Konuşmamın bundan sonraki kısmına geçmeden şu mükemmel salonun imalini birkaç cümleyle tabir etmek istiyorum. Burası belediye başkanlığım devrinde yapıldı. Bunun üstünde İstanbul’un tek tiyatro salonu vardı. O vakit kelamda sanatkarlar başladılar nutuk atmaya yıkar yapmaz dediler. Dedim ki yalnızca o değil İstanbul’un en büyük kongre merkezini yapacağız. Bu salonun olduğu yer 20 metre derinliğinde, burası da 3 bin 800 kişilik bir salon olarak yapıldı. Buralar yapıldıktan sonra belediye lideri burayı yaptı teşekkür ederiz falan diyemediler. Artık o kelamda sanatçı diye geçinenler artık de tıpkı halde hakaret etmeye devam ediyorlar. Bunların hayatında inanın bu ülke için çivili ağaçları yok. Yalnızca ahlaki olmayan birçok imgelerle para kazanmaktan öbür hiçbir özellikleri yok. Artık pazara gidiyoruz, onlar ise her türlü palavra dolan şunlarla bunlarla yeniden hakarete devam ediyorlar. Varsın onlar hakaret etsin lakin biz şu anda karşımda gördüğüm gençlikle mezara kadar yürüyoruz. 

Gençler hatırlarsanız son olarak 2 yıl evvel sizlerin temsilcilerini ağırlamıştık. Her birinize ahde vefanız salonlara sığmayan şu heyecanınız için teşekkür ediyorum. Bizi daha fazla koşturmaya sevk eden güç işte şu tablodur, işte bu güçtür. Bizi daha fazla çalışmaya teşvik eden aşk işte budur. Bize gerektiğinde yeni düvele meydan okutan yürek işte budur.

Sizlere gereken takviyesi vereceğiz

Güçlü Yanım Türkiye teması altında yapılan çalışmaların, gençlerimizin önünde ufuklar açacağına inanıyorum. Bu sene kültür, sanat, bilim, spor alanlarında mükafata layık görülen kardeşlerimizin hepsini tebrik ediyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadAr olduğu üzere bundan sonra da sizlere gereken dayanağı vereceğiz. Gümbür gümbür gelen bu gençliği TEKNOFEST’in yedincisinde gördük. 2,5 milyonu aşkın genç TEKNOFEST’e adeta akın etti.

Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız dedik

Gençler bir şeyi söylemem lazım, şimdi başbakan olmadım o sıra seçimleri kazanmışız ben de Avrupa’yı dolaşıyorum. Bu ortada oğul Bush’u randevu istedim ziyaret ettim Amerika. Kendilerine dedim ki bize İHA SİHA verecektiniz ne olacak? Çabucak dedi İHA’ları verin. Bize İHA verdiler fakat 2 günlüğüne geldi. Allah rahmet etsin o vakit Özdemir Bayraktar fevkalede bir insandı. Adımını attı işte bugünkü İHA ve SİHA’ların kuruluşunu başlattı. Kimi sahtekarların söz ettiği üzere devletten kredi, arsa, arazi bu türlü bir şeyi asla almadı almaz. O vakit benim dünürüm değildi dava arkadaşımdı. Daha sonra kendisine şunu söyledim Özdemir ağabey bak biz bu çeşit yatırımları yapanlara dayanak veriyoruz. Gel sen de bu imkanlardan istifade et. Yok dedi almam. Kendi yeri üzerinde birinci adım olarak İHA’ların kuruluşunu yaptı. Benim de siyasette eski arkadaşımdı. Birlikte yol yürüdük sonra evlatlarıyla birlikte adımı attı ve İHA’yı yaptı. SİHA’nın da adımını attı. Bu ortada da Selçuk Beyefendi de bizim damadımız oldu. İş yürürken İHA, SİHA yetmedi AKINCI o geldi. Natürel yurt dışı siparişler de gelmeye başladı. Bütün bunlarla bir arada yeniden devlet bankalarından bu noktalarda kredi asla almadı. AKINCI yapıldı yeni bir adım KIZILELMA oldu. Bunlar olağan insansız savaş uçaklarıydı. KIZILELMA asıl noktası şimdi daha olmadı o olduğu anda esasen şu andaki F-16’ların taşıdığı bombaları taşıma kabiliyetine sahip. Bu yılki TEKNOFEST’e 2.5 milyon genç akın etti. Artık gençler dikkat edin sanki bu ülkede muhalefet niye Baykar’a saldırıyor? AKINCI’dan KIZILELMA’ya birçok eserimiz görücüye çıktı niye bunlar saldırıyorlar. Bunlar Erbakan hocamızın da yaptığı ihtilal otosuna bu türlü saldırdılar. Biz de devranın otosunu yaptık. Dönemin otosuna saldıramıyorlar. Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız dedik, başaramayacaklar.

Her yaştan gencimiz inandıkları vakit neleri başarabileceklerini görmüş oldular. Çabucak hepsi son teknoloji olağanüstüsü eserlerin önünden geçtiklerinde ülkelerine inandılar, özgüven kazandılar. TEKNOFEST’e giden gençlerimizin dünyaya bakış açılarının kökten değiştiklerini görüyoruz. Diğerlerine özenmek yerine çalışırsam ben de yapabilirim diyen her gencimiz istikbalimiz ismine çok büyük kazanımdır. İnanırsam ben de başarabilirim şuuruna sahip her gencimiz geleceğimize tutulmuş bir fenerdir. TEKNOFEST gençliğinin yetişmesine sizler de katkı sağlıyorsunuz. Her birinize emekleriniz için tekrar teşekkür ediyorum. Atatürk Havalimanı’nı ABD’ye peşkeş çekmek isteyenler sizlerin faaliyetlerinden rahatsız duyanlardır.

Güçlü aileler olmazsa güçlü millet olamazsınız

Şimdi LGBT üzere sapkın yapılara dayanak verenlerle sizlere iftira atanlar birebir kaynaktan beslenmektedir. Sevgili gençler burada açık konuşmak zorundayım bu CHP LGBT’cidir, bu YETERLİ Parti LGBT’cidir, bu HDP LGBT’cidir. Onlarla bir arada yol yürüyenler bunlara hayır diyemediklerine nazaran onlar da LGBT’cidir. AK Parti’nin içine LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı’na LGBT sızamaz. Zira biz aile kurumunun kutsiyetine inanıyoruz. Şayet güçlü aileler olmazsa güçlü millet olamazsınız. 

Bunlar yalnızca sivil siyasetin değil sivil toplumun da hasmıdır. Bunlar Batı’nın global sermayecilerin içimizdeki lejyonerlerdir.  Sivil toplum kuruluşlarımızın korkutulmasına, sindirilmesine müsaade etmedik. Ülkemiz ve milletimiz gençlerimiz için en doğrusunu yapmaya çalıştık. Amaçlarımız ve ülkülerimiz doğrultusunda kararlılıkla yürüdük. Önümüzdeki devirde durmak yok yola devam diyerek aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. Bunu da sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Sizlerin çalışmalarıyla gelecekte daha büyük çalışmalara imza atacağız.

14 Mayıs’ta ülke tarihimizin en kritik seçimlerinden birini yapacağız. Bu seçimlerin değerini mecmua kapaklarından verilen bildirilerde herhalde net bir halde görüyoruz. Ne diyorlar Erdoğansız bir Türkiye. Yahu Erdoğan size ne yaptı? Erdoğan bunlara bir şey yaptı. Bay Bay Kemal sayın Putin’e saldırıyor, Rusya’ya saldırıyor. Kılıçdaroğlu, Biden Erdoğan’ın yenilmesi lazım kaydını düştü. Kayıtlar da var. Fakat sen acizsin. Zira Biden bu türlü söylediği vakit ben Biden niçin bu türlü söyledi demedim, halbuki Biden’ı senden çok daha düzgün tanıyorum. Sen artık Putin’e saldırınca ben de buna eyvallah etmem. Rusya ile olan bizim münasabetlerimiz şu anda Amerika ile olan münasebetlerimizden geri değil. Bay Bay Kemal sen devlet idaresi nedir bilmezsin, anlamazsın. Biz dünyanın dört bir yanıyla görüşürüz. Biz devlet idaresinin ne olduğunu biliriz. Yanındakiler sana bir yarar getirmez.

Yanındakilerden bir tanesi benim bir vakitlerde iktisatla ilgilenen bakanımdı. Davos’ta IMF lideriyle görüşüyoruz. Türkiye’den 23,5 milyar dolar alacağınız var, paranı al fakat Türkiye’nin başbakanı benim Türkiye’nin siyasetine karışamazsın. O vakit başbakanım. Baktım ki Bebecan kızardı. IMF’in liderini tersleyince rahatsız oldu ve 2013 yılına kadar IMF ile bu süreç devam etti. 2013’te 23,5 milyarın tamamını ödedik ve IMF ile bağlarımızı bitirdik. Bize de tavsiye de bulunuyorlar IMF’ten yardım alın diye. Bizim o iş bitti bu türlü bir şey kelam konusu değil dedik kestik attık. O devir Merkez Banka’mızın döviz rezervi 27, 5 milyar dolardı. Son olarak 115 milyar dolar civarında. Londra’nın tefecilerinden 300 milyar dolar gelecekmiş beyefendiye onunla Türkiye’yi ayağa kaldıracakmış.

Batı medyası işi gücü bıraktı bizim seçimlerle ilgilenmeye başladı. Her türlü kepazeliği sergiliyorlar. Kaset kumpaslarına ne kadar insanlık dışı metot varsa hepsini devreye aldılar. Toplumun hudut uçlarıyla oynamak dahil tüm tuşlara basıyorlar. Millete güya demokrasi ve barış dersi veriyorlar. Farklı bir ses duymak bile istemiyorlar. Sorsan baharı getirecekler. Bu ülkede evlatlarımız dahil kızlarımızın üniversite kapılarında başörtülerinden ötürü çektiği sıkıntıları Bay Bay Kemal bize mi anlatacaksın? Anayasa mahkemesine varıncaya kadar sizler neler yapmadınız? Ben kızımı imam hatipte okuyan kızımı öteki bir kente göndermek zorunda kaldım. Yalnızca başörtüsünden ötürü.