Fenerbahçe – Trabzonspor maçında tartışmalı pozisyon! ‘Penaltıda İhlal var mı?’

Spor Toto Harika Lig 34. haftasında Fenerbahçe, Trabzonspor’u 3-1 mağlup ederek tepe takibini sürdürdü. Yayıncı kuruluşun Trio grubu, hakem Abdülkadir Bitigen ve grubunun performansını yorumladı.

İŞTE TARTIŞMALI POZİSYONLAR
Yayıncı kuruluş beIN SPORTS’ta Trio takımı, Fenerbahçe – Trabzonspor maçındaki hakem kararlarını kıymetlendirdi. İşte Seçim Demirel, Deniz Çoban ve Bülent Yıldırım’ın yorumlarıyla masaya yatırılan Fenerbahçe – Trabzonspor maçının tartışmalı konumları…

LARSEN’İN FERDİ KADIOĞLU’NA FAULÜNDE KART GEREKİR Mİ?
Deniz Çoban: Yani artık tek başına buna da sarı kart demem fakat Ferdi, çok haklı isyanında. O kanattan topu alıp çıkacağı vakit… Süratli da bir oyuncu, onu da biliyor.

Bülent Yıldırım: Ve üçüncü sefer de faulü yedi.

Deniz Çoban: Evet, artık kart görmesi lazım.

Bülent Yıldırım: Bir evvelkine zati, ‘Sarı kart, genel ihtara kabul’ demiştiniz. En azından bu evrede oyun kurallarını daima ihlalden… Faulün kendisinden değil fakat oyun kurallarını daima ihlalden… Ferdi’nin vücut lisanıyla şikayette bulunduğu üzere bunu hissedip karşılaşmanın hakeminin kart göstermesini daha yanlışsız bulduğunuzu söz ettiniz.

Seçim Demirel: Yalnızca bu faule bakarak olağan ki bir sarı kart düşünemeyiz. Bu, yalnızca bir faul. Sarı kartı gerektiren rastgele bir ihlal yok fakat üst üste yapıldığı için kesinlikle bir sarı kart verilmesi gerekiyordu. Ferdi’nin de hakeme karşı işte 1-2-3 oldu artık ver sarı kartı üzere bir serzenişi var lakin bu sarı kartı gerektiren bir tepki değil. Sonlar içerisinde kabul görebilecek bir hareket.

UMUT BOZOK’UN PENALTI POZİSYONU
Seçim Demirel: Bu üslup durumlarda neye bakıyoruz? Yapılan hareket rakibinin bir sonraki hareketini kısıtlıyor mu, kısıtlamıyor mu? Ona bakıyoruz. Tesirli bir tutma var mı, çekme var mı, itme var mı? Ben, bu konuma baktığımda tesirli bir tutma ya da çekme göremiyorum. Zira beklenti o istikamette. O yüzden de devam kararının yanlışsız olduğunu düşünüyorum.

Şimdi burada bir tutması var ancak yalnızca elini koyuyor. Her elini koyma ya da her tutma faulü gerektirmiyor esasen. Bunun faul olabilmesi için eliyle itmesi, formasından tutup çekmesi lazım. Rakibin hareketini kısıtlayan bir müdahale göremiyorum. Devam kararı hakikat.

Deniz Çoban: Risk aldığı kesin fakat oyuncu, o eli hissettiği anda kendini yere bırakıyor. Çok kolay bırakıyor. Penaltıyı düşünmem ben.

Bülent Yıldırım: Benim gördüğüm de birebiri. Samet, risk alıyor. Koldan tutuyor, tuttuğu anda gitme bahtı varken… Umut’un sağ ayağına bakın. Kramponu bükecek ve göstermek için de öne gerçek bırakacak. Sonunda da itiraz edecek. Ben de tesirli bir itme, çekme, ihlal görmüyorum. Hakemin yorumunun gerçek olduğu fikrindeyim.

BARTRA’NIN ENNER VALENCIA’YA MÜDAHALESİ
Seçim Demirel: Topsuz alanda yapılan bir müdahale. Trabzonsporlu oyuncunun gözü topta aslında. Rakibini görüyor, onu gözetiyor ve elini rakibine gerçek götürüyor fotoğrafı yok bu konumda. Geriden bir oyuncunun geldiğinin bence farkında ve yalnızca eliyle tahminen uzaklık koymak istiyor ya da işte onun geçmesini engellemeye çalışıyor diyebilirim en fazla. Elini koymaya çalışırken Valencia, eğilerek geldiği için el, kazara yüze temas ediyor. O yüzden burada ihlal ya da sarı kartı yanlışsız bulmazdım ki sanırım oyun da devam etti.

Deniz Çoban: Pekala, sarı kartlık bir ihlal yapmış olsaydı Trabzonsporlu oyuncu bunu hakem görebilir miydi?

Seçim Demirel: Topsuz alanda olduğu için göremezdi muhtemelen.

Deniz Çoban: Topsuz alan ve daha yakınında olan topla oynayan oyuncuya baktığı için onu muhtemelen göremeyecekti. Ben de Seçim Hocam üzere düşünüyorum. Bir çarpışma yani istemsiz bir çarpışma. Eliyle oyuncunun yüzü buluşuyor lakin ne bir ihlalden ne de bir sarı karttan kelam edebiliriz.

Bülent Yıldırım: Şurada eğilmiş bir formda Valencia, geriden gelip girince… Elin dağıldığını gördünüz değil mi? Kazara ele temaslarda top çarpınca el dağılır ya… Bartra, onun orada olduğunu biliyor olsaydı katı tutardı. Bu büsbütün kazara bir çarpışma. Hakemi de kutluyorum. Bence gördü. Geniş açıdan bakıyordu. Gerçek süzmüş bunu. Olağanda bu üslup durumların 10 adedinden 9 tanesi sarı kartlık çıkar. Lakin bu temas, kazara görünüyor.

78. DAKİKADA TRABZONSPOR LEHİNE VERİLEN PENALTI KARARI YANLIŞSIZ MU?
Seçim Demirel: Evet, yorumum hakemle birebir. Zira topla oynamak isterken rakibine yaptığı müdahale, rakibinin hareketlerini kısıtlıyor. Topa gitmesini engelliyor. Bu temas, penaltıyı gerektiren bir temastı. Hakem de gerçek yorumladı.

Bülent Yıldırım: Kart gerekir mi hocam?

Seçim Demirel: Dikkatsiz bir hareket, kart gerekmez.

Deniz Çoban: Evet, açık penaltı. Abdülkadir’in kendisi veriyor penaltıyı. VAR’a bırakmıyor işi. Açık, net, tartışmasız penaltı.

Bülent Yıldırım: Topa uzanma çabasıyla yapsanız dahi hem sol ayağıyla rakibinizi bozuyorsunuz hem de darbede bulunuyorsunuz. Açık, net, tartışmasız, hakem tarafından da yanlışsız yer ve açıda verilmiş, kuşku götürmeyecek bir penaltı olduğunu düşünüyorum.

PENALTI ATIŞINDA BİR İHLAL VAR MI?

Deniz Çoban: Burada duralım. Artık bütün oyun kuralı değişikliklerinde hamle futboluna, gole prim veren değişiklikler yapılır. Kalecinin çizgi üzerinde kalması, öne çıkmaması… Gole prim verilmek için değiştirilmiş kurallardır. Penaltı da bir form kuralı var. Der ki: Penaltı vuruşu yapılana kadar kaleci; iki ayağıyla yahut bir ayağının bir kısmıyla çizgide ya da çizginin üzerinde, iki direk ortasında, yüzü vuruş yapacak oyuncuya dönük… Hani geçenlerde bir kulüp lideri açıklama yapmıştı. ‘Ben, irtibat kuramadım ki bağlantı kurabilseydim kaleciye penaltı atışı yapılırken kaleyi boşalt’ diyecektim formunda bir tabir kullandı. Kuralı bilmediğinden… Şayet kaleci, iki direk ortasında değilse o penaltı atılamaz aslında. Bir biçim koşulu da kalecinin çizginin üzerinde olması gerektiği tarafında. Geride durmasının nasıl bir olumsuzluğu olabilir? Kaleci geriden sürat alarak öne gelince daha atik davranabilir, köşelere daha çabuk uzanabilir. Avantaj sağlar. O yüzden bu vuruş yapılana kadar İrfan Can’ın çizgi üzerinde durması gerekir. Abdülkadir, penaltı vuruşuna müsaade verdiğinde de burada değildi.

Bülent Yıldırım: Tam vuruş anında… Gördüğünüz üzere sol ayağı çizgide.

Bülent Yıldırım: Şeklen burada Görüntü Hakem’in müdahil olabileceği bir şey yok.

Deniz Çoban: Evet, Görüntü Hakem’lik bir iş değil.

Bülent Yıldırım: Prosedürel olarak Deniz’in söz ettiği üzere vuruş öncesindeki form kaidelerinden bir tanesi, bir biçimde kale çizgisinin üzerinde olmak zorunda. Yalnızca vuruş esnası değil öncesinde de haksız yararlar ve kayıplar olmasın diye koyulmuş bir şey.

Deniz Çoban: ‘Savunan ekibin kalecisi, topun vurulduğu ana kadar…’ diyor. Vurulduğu anda gelip çizgide olması yetmiyor.

Bülent Yıldırım: Yetmiyor.

VURUŞA MÜSAADE VERMEK HAKİKAT DEĞİL
Deniz Çoban: ‘Topun vurulduğu ana kadar yüzü vuruş yapacak oyuncuya dönük olacak formda kale çizgisinde yer almalı ve kale direklerine, üst direğe ya da ağlara dokunmamalıdır’

Bülent Yıldırım: Şu hal kaidesi oluşmadan vuruşa müsaade vermemek doğrudur.

Deniz Çoban: ‘Bütün oyuncular, bu kurala uygun formda konum aldıktan sonra hakem, penaltı vuruşunun kullanılması için işaretini verir’

Seçim Demirel: O vakit Abdülkadir’in ne yapması gerekiyor? Kaleciyi geride gördüğünde ikaz ederek çizgiye gelmesini söylemesi gerekiyor.

İLK KEZ GÖRDÜM
Bülent Yıldırım: İçerdeki kümede tahminen 20 oyuncuyla ilgilenirken bu misyon kimindir hocam? Yardımcı hakemindir. Yardımcı hakemin de bu enformasyonu gerçek vermesi lazım. Şu enteresan ki bu dönem bunu ben birinci kez gördüm. Siz gördünüz mü?

Deniz Çoban: Yok.

Bülent Yıldırım: Bu hakemler için de birinci olmuştur. Demek ki yalnızca vuruş anı değil, öncesinde de bu biçim kuralına kural 14’teki penaltı vuruşundaki hal koşuluna dikkat etmek gerekir.

İLK SEFER BU KADAR RAHAT MAÇ İZLİYORUZ
Deniz Çoban: Bizim deneyim ettiğimiz Fenerbahçe – Trabzonspor maçlarından bir tanesi değildi bu. Çok bulunduk Fenerbahçe – Trabzonspor maçlarında, birlikte de bulunduk. Çok değişik atmosfer, seyirci, kulübe, Oyuncuların agresiflikleri, Fenerbahçe ile Trabzonspor ortasında bu kadar rahat bir maçı tahminen de son devirde birinci kez izliyoruz. Bu, hakem takımının işini ziyadesiyle kolaylaştıran bir ögeydi. Hakemler de zannediyorum bu rahatlığa ayak uydurdular. Olağan kurallarda konsantre başlarsınız, eşleşmeleri çözmeye çalışırsınız, yardımcıdan geri bildirim alırsınız, dördüncü hakemden alırsınız, hangi şahısların eşleştiğini, faul sayılarını falan biz de kendi ortamızda konuşuyorduk. O denli değil mi?

Bülent Yıldırım: Elbette.

Deniz Çoban: Artık burada görülüyor oyuncular pek düzgün niyetli, birbirlerine karşı saygısız değiller, hakeme karşı saygısız değiller, kulübelerin alana bir baskısı yok, seyircilerin yok… Abdülkadir de ayak uydurdu diye düşünüyorum. Yoksa Abdülkadir düzeyinde bir hakem bunu çözer bu dakikaya kadar ki devre bitiyor hala çözemedi.