Kapsayıcı ve samimi yaklaşım eşitlik getirir

AHENK BAYAZIT – Eğitimde bayanın siyasetteki, iktisattaki ve çalışma hayatındaki yeri, demokratik süreçlere tesiri ve katkısı, bayana yönelik şiddet, savaşlarda ve afetlerde bayanın durumu, engelli yahut dezavantajlı bayanların görünürlüğü üzere hususlar kapsamlı bir biçimde ele alındı. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında gerçekleştirilen birinci eğitim toplantısından sonraki süreçte toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ferdi, mesleksel ve stratejik ilerleyişimizin geldiği nokta değerlendirildi.

Prof. Dr. Nezih Orhon’un moderatörlüğünde Taksim’deki Seçkin World Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya Milliyet Gazetesi’nin editoryal takımı ve UN Women temsilcileri katıldı. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hassasiyet konusunda Milliyet’in medyadaki öncü rolüne dikkat çeken Orhon, medyanın gündem oluşturduğu üzere kamuoyu da oluşturması gerektiğini söz etti.

Yasalar, telaffuzlar, projeler…

Orhon, yaptığı sunumda “Toplumsal cinsiyet eşitliği kapsayıcı bir yaklaşımdır; tüm siyasetlerin, programların, telaffuzların ve lisanın ayrılmaz bir kesimi olarak düşünülmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ele almak; bayanların görüşlerinin, ilgilerinin ve muhtaçlıklarının, gündemi erkekler kadar şekillendirmesini ve gündemin bayanlarla erkekler ortasında daha eşit münasebetlere yanlışsız ilerlemesini desteklemeyi gerektirir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, bayanların erkeklerle birebir hale gelmesi manasına gelmez. Eşitlik, kişinin haklarının ve fırsatlarının erkek ya da bayan olmasına bağlı olmadığı manasına gelir” tabirlerini kaydetti.

Kökleşmiş eşitsizlikler göz önüne alındığında, bayanlara ve erkeklere eşit muamelenin kâfi olmadığını belirten Orhon, “Cinsiyet eşitsizliğini sürdüren siyasetler, yasalar, prosedürler, normlar, inançlar, uygulamalar ve tavırlara yönelik özel tedbirler geliştirilmelidir. Paydaşlarla geliştirilen toplumsal cinsiyet eşitliği ölçütleri, bayanların kendi gelişimleri hakkında seçim yapma kapasitelerini destekleyecektir” kelamlarını kullandı.

EŞİTLİK İÇİN SORULAR

Toplantıda kadın-erkek eşitliğinin samimi bir yaklaşımla çok boyutlu olarak ele alınması gerektiği belirtilerek şu konular üzerinde duruldu:

– Bayanların mesken dışı yaşama iştiraki erkekler üzere mi?

– İş ömründe eşit bedelde fiyatlandırma yapılıyor mu?

– Bayanlar çalışma hayatında karar alma düzeneklerinde yer alıyor mu?

– Evlilik erkeğe bağlılığı temel alan bir yapıda mı?

– Kız ve erkek çocukları eşit bir biçimde mirastan yahut varlıklardan yararlanabiliyor mu?

– Çocuk bakımı ve konut işleri sorumluluğu eşler ortasında paylaşılıyor mu?

İhmaller araştırılmalı

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için medyaya değerli misyonlar düştüğünün tekrar vurgulandığı toplantıda haber üretim sürecinde ‘var olan yapının pekiştirilmesi yerine var olan yapıya karşı mücadele’ sorumluluğunun altı çizildi. Gazetecilerin haber metinlerinde ve görsellerde bayanların cinsellik ile ilişkilendirilmesinden, pasif ve zayıf rollerde pozisyonlandırılmasından, ‘eş ve anne’ vurgusundan, bayanların ‘duygusal, yetersiz, yardıma muhtaç’ olarak gösterilmesinden kaçınılması gerektiği belirtildi. Bayana yönelik şiddet haberlerinde failin sorumluluğunu azaltan bir yaklaşıma aracılık edilmemesi, toplumsal olayların münferit olarak gösterilerek basitleştirilmemesi, şiddete yahut cinayete giden süreçte yetkililerin ihmali olup olmadığının araştırılması, uzman görüşlerine yer verilmesi gerektiği kaydedildi. Bayan başkanların, girişimcilerin, siyasalların, sportmenlerin, sanatkarların muvaffakiyet öykülerinde kesinlikle erkeklere de yer verilmesi alışkanlığından vazgeçilmesinin ehemmiyeti söz edildi.

HAZIRLAYAN: PINAR AKTAŞ [email protected]