‘Özgürlükçü bir anayasa lazım’
Aslıhan Altay Karataş – TBMM Lideri Mustafa Şentop, Anayasa Mahkemesi Lideri Zühtü Arslan ve Danıştay Lideri Zeki Yiğit’in de katıldığı Danıştay’ın 155. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
DEMOKRASİ STANDARDI: Devlet ile vatandaş ortasındaki itilafların hukuksal hudutlar içinde ve hakkaniyet hissine uygun biçimde çözülmesinde Danıştay, çok kıymetli vazifeler ifa etmektedir. 2017’deki anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kurarken, güçler ayrılığı unsurunu de tahkim ettik. Yasama, yürütme ve yargı ortasındaki bağlantıları daha keskin çizgilerle belirleyerek demokrasimizin standardını yükselttik. Yargının bağımsızlığı umdesine, ‘tarafsızlığı’ ibaresini de ekledik.
MİLLİ İRADE: Milletimiz kendi ismine karar veren yargı kurumlarına, giderek daha güçlü bir formda güvenmekte, sarıp sarmalamaktadır. Gayemiz, ülkemizi yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturarak öteki alanlarla birlikte yargımıza da kıymetli bir hizmet yapacağımıza inanıyoruz. Türkiye’yi ulusal irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturmak istiyoruz. Bunu başarmamız, demokrasimizin üzerindeki son bulutların da dağılması manasına gelecektir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en kıymetli gayelerinden biri bu olacaktır. Seçimlerin akabinde bu mevzuyu hem milletimizin hem Meclisimizin gündemine tekrar taşıyacağız.
EN YÜZ KIZARTICI DEVİR: Aklımızın ermeye başladığı yıllara dair birinci hatıramız, 1960 darbesi ve sonrasında yaşanan acı imgelerdir. Birinci gençlik yıllarımızı muhtıra tartışmalarıyla geçirdik. Akabinde ülkenin ideolojik çekişmelerinden, sokak kavgalarına, terör hareketlerine evrildiği süreci yaşadık. Bu sürecin aslında 12 Eylül Darbesi’nin yerini hazırlama oyunu olduğunu, ilerleyen devirlerde şahsen projenin sahiplerinin ikrarıyla öğrendik. Siyasetin tekrar toparlanmaya çalıştığı 1980’li yılları, 1990’lı yılların siyasi istakrsızlık ve toplumsal tansiyon periyodu izledi. Demokrasi tarihimizin en yüz kızartıcı periyodu 28 Şubat’ta, kimin nerede durduğu hafızalarımızda hala tüm detaylarıyla canlıdır. Ülkemize bu utancı yaşatanların, siyasetçisinden akademisyenine kadar hiçbirini asla unutmayacağız.