Şahika Ercümen: Rekor sonrası saatlerce ağladım

Milli sportmen Şahika Ercümen, Bahamalar’da düzenlenen Dünya Özgür Dalış Kupası’nda 100 metre dalışta Türkiye rekorunu kırdı. Ercümen, 3 dakika 14 saniyede 100 metreye dalarak yeni rekorun sahibi oldu. Ulusal sportmen, Türkiye hür dalış tarihinde bayanlar ve erkeklerde sabit yükle 100 metreye inen birinci sportmen unvanını da elde etti. Ercümen, tarihi muvaffakiyetinin akabinde Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Çok özel ve manalı bir muvaffakiyet elde ettiğini söz eden Ercümen, “Şu an olağan hislerim çok ağır. Bu, ülkemizin 100’üncü yılında da olduğu için çok daha manalı benim adıma. Bir dalgıcın da 100 metreyi geçmek, her vakit gayesidir. Bunu başaran birinci Türk olarak tarihe geçmek, çok özel ve manalı. Şu anda hislerim tarifsiz. Dalış bittikten sonra saatlerce ağladım. İnşallah muvaffakiyetlerin devamı da gelecek” diye konuştu.

“2 YILDIR BU 3 DAKİKALIK DALIŞ İÇİN HAZIRLANIYORUM”

Geçtiğimiz yıl tekrar Bahamalar’da sabit tartıyla 94 metreye dalan ve 100 metre dalış maksadı için o günden bu yana çalıştığını tabir eden Ercümen, kuvvetli bir yılı geride bıraktığını ve buna karşın amacını başardığını vurgulayarak, “Geçtiğimiz sene, 94 metre ile Türkiye rekorunu kırmıştım, o vakit da en derin derecelerden bir tanesiydi. Bizde 1 metre bile geçmek, 1 sene çalışma gerektirebiliyor. Benim geçen yıldan beri bu türlü bir amacım vardı. Çalışmalarımın akabinde bu dereceye ulaşmak, büyük bir ivme diyebiliriz. Her sene, derecenizi 5-6 metre artıramayabilirsiniz. İnişleri ve çıkışları olan bir süreçti. 2 yıldır bu 3 dakikalık dalış için hazırlanıyorum. Bu 3 dakikalık dalış için aslında 20 sene emek verdim diyebiliriz. Biz aradığımız dayanağı ülkemizde güç bir süreçten geçtiği için bulamamıştık. Müsabakaya ben tek başıma gittim, paletim kırıldı ve ödünç aldığım palet ile yarışmak zorunda kaldım. Aksiliklerin olduğu bir süreçti. Her şeye karşın 2 sene evvel verdiğim karardan vazgeçmedim, pes etmedim ve 2 sene sonunda bu dalışı başarabildik” halinde konuştu.

“ÇIKTIĞIMDA BAYILMAK ÜZEREYDİM’

9 gün süren Dünya Hür Dalış Kupası’nın birinci günlerinin kendisi için çok kuvvetli geçtiğini tabir eden Ercümen, kırık paletle yaptığı dalışın kendisini moral olarak birinci günlerde olumsuz etkilediğini söyledi. 9 günde 3-4 dalışında kusur yaptığını aktaran ve son 2 bahtında evvel 95, sonra da 100 metreyi geçtiğini vurgulayan ulusal sportmen, “Bu katıldığım turnuva, dünyanın en itibarlı dalış turnuvalarından bir tanesi. Her branştan dünyada birinci 10’da yer alan atletler özel olarak davet ediliyor. Çıtanın çok yüksek olduğu bir müsabaka. 9 günlük sürecin birinci gününde 95 metre ile rekor kırarak başlamak istedim lakin paletim kırıkmış. 95 metreden tek nefesle kırık paletle üst çıkmak neredeyse mümkün değil. Doğal bilsem kırık olduğunu almazdık. Üste çıkmakta çok zorlandım. Çıktığımda da bayılmak üzereydim. Münasebetiyle üst çıktığımda atlayışın geçerli olması için yapmam gereken ‘iyiyim’ işaretlerini veremedim. Kırık paletle çıkmanın hissiyatı da berbattı. Üst çıkamayacağım üzere hissettim. Bu durum psikolojimi çok düşürdü. Ondan sonra yaptığım 2-3 dalışta, dalamayacağım üzere geldi. Heyecanlandım ve gerilim yaptım. Ve üzerine 2-3 sefer daha geçersiz dalışlar yaptım ve o noktada bir an yapamayacağım üzere hissettim. Her şey çok aksi gidiyordu. Hayatımda hiç bu kadar sıkıntı başlayan bir turnuva geçirmemiştim. Ben üst üste 4 kusur yaptım. O denli olunca çok demoralize oldum. Son 2 hakkım kalmıştı. Çok şükür zihnimi temizleyebildim. Son yaptığım 2 dalışta evvel 95 metreye sonra da 100 metreye inerek yarışın bahtını değiştirdik” sözlerini kullandı.

“YAĞAMAYACAĞIM HİSSİYATI GELDİ”

Dünya Özgür Dalış Kupası’nın 6’ncı gününde 95 metre amacıyla yaptığı dalışın 78 metresinde üst çıkmak durumunda kalan Ercümen, başarısız bu dalışının akabinde kendini daha fazla motive ettiğini belirterek, “Dalışa başladığım birinci günden beri ‘yukarı çıkamayacağım’ hissi daima vardı. Bir şeyler üst üste çok makus gidince kendimi toparlayamadım. Zihnimde o an, yapamayacağımı hissettim. Halbuki yapabileceğim bir şeydi. O dalış sonrası kendime bunları hatırlatıp durumu çevirdim. Kırık paletle çıkmanın sonrasında 70-80 metrelere geldiğimde ben yapamayacağım hissiyatı gelmişti” açıklamasında bulundu.

“BİR REKOR ÖNCESİ YÜZLERCE DALIŞ VAR”

Çok ağır bir tempoda çalıştığını ve uzun mühlet ailesinin yanı sıra sevdiklerinden uzak kaldığını belirten ulusal atlet, “Ben her seferinde rekor kırıyormuşum üzere geliyor fakat süreç hiç o denli değil. Sayısız denemeden ve başarısızlıktan sonra muvaffakiyet geliyor. Rekor kıramayınca toplumsal medyadan ‘rekor kıramadım’ diye paylaşmıyorum. Bir rekorun öncesinde yüzlerce dalış var. Benim için dersler içeren dalışlarım oluyor. Bu aslında bir sürü rekor değil, benim için bir seyahatin tamamı” dedi. 

“GEÇTİĞİMİZ SENE BU SPORA ORTA VERMEYİ DÜŞÜNDÜM”

Yıllardır bu sporun içinde olduğunu ve geçtiğimiz yıl orta vermeyi düşündüğünü fakat Cumhuriyetin 100’üncü yılında kendisini sorumlu hissettiğini vurgulayan Ercümen şöyle konuştu:

“Açıkçası çok uzun yıllardır bu sporu yapsam da maddi ve manevi bir yıpranmışlık var. Geçtiğimiz sene aslında ‘Acaba biraz orta mı versem’ diye düşündüm. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bir Cumhuriyet bayanı olarak kendimi sorumlu hissettim. Bu yüzden de bu sene bütün her şeyi başarma amacı koydum kendime. Yıl sonuna kadar yarışlar devam edecek. Dünya Şampiyonası’nda amacım, ülkemize madalya kazandırmak. Bu benim için çok değerli.”

“111 METRE, ULAŞILMAZ BİR DERECE DEĞİL”

Aynı tertipte sabit yükte 111 metreye inerek dünya rekoru kıran Slovenyalı sportmen Alenka Artnik’in muvaffakiyetinin imkansız olmadığını aktaran Ercümen, “Alenka benim çok sevdiğim bir arkadaşım ve çok başarılı bir sportmen. Açıkçası ulaşılamaz dereceler değil. Bunu da her yaptığım idmanlarda daha yeterli gözlemliyorum. Bu dereceler uzak değil. Yeni bir dünya rekoru gelecek lakin hangi kategoride gelecek, şu an daha netleşmedi” diye konuştu.

“TEK BAŞIMA GELDİM MÜSABAKAYA, BAŞIMDA BİR ANTRENÖR YOKTU”

Maddi ve manevi manada yeteri kadar dayanak alamadığı bir dönem olduğunu aktaran Ercümen, tarihi muvaffakiyetinin akabinde ise kendisiyle irtibata geçip takviye olmak isteyen bireyler ve kurumlar olduğunu belirterek, “Yeteri takviyenin olmadığı bir dönemdi. Tek başıma geldim müsabakaya. Başımda bir antrenör yoktu. Etrafımdaki insanlardan yardım istedim. Paletim kırılınca çaresiz hissettim. İmkanların çok kısıtlı olduğu bir dönem ve bölgedeydim. Biraz çaresiz hissettim. Daha güzel desteklenseydi, daha kolay olabilirdi. Ben şimdiye kadar bir dönemlik takviye alıyordum ve sonraki dönem tekrar dayanak arıyordum. Artık hoş teklifler geliyor. Umarım bu muvaffakiyetten sonra bir şeyler değişir. Ben dün Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak ile de görüştüm. Honduras’ta yapılacak olan Dünya Şampiyonası’nda ulusal ekip ismine katılacağımı söyledim. Ulaşım, konaklama ve yeme-içme konusunda dayanak olabilir misiniz diye kendisine sordum. O da bana ‘tabii ki takviye oluruz’ dedi. Sanırım dayanaklar gelecek. Ben de son nefesime kadar ülkemi temsil etmeye devam edeceğim” biçiminde konuştu.

“TÜRKİYE’DE SIKINTI KAİDELERE EĞİTİMLİ BİR BAYAN PROFİLİ VAR”

Türkiye’de son yıllarda bayan atletlerin hem kişisel hem de ekip sporlarında çok kıymetli muvaffakiyetler elde ettiğinin hatırlatılması üzerine ise Şahika Ercümen, “Voleybol grubumuzun, Sümeyye’nin (Boyacı), Yasemin’in (Adar Yiğit) başarısı beni motive ediyor, benim muvaffakiyetim da onları. Ülke olarak kimi şeyleri hafriyata kazıya kazanan bir pozisyondayız. Türkiye’de bazen kimi şeyler güç ilerliyor. Birçok şeye alışık olduğumuz için azmin ve inancın zaferi üzere oluyor bizim ismimize. Türkiye’de güç koşullara eğitimli bir bayan profili var. İskandinav ülkelerinden gelen bir çok arkadaşım var. Benim 1 ayda yaşadığım şeyi, 1 yılda yaşamıyordur diye düşünüyorum. Benim için kıymetli olan gayeme ülkem ismine ulaştım. Bunun da takdir göreceğini biliyorum. Mesleğimde en kıymetli anlardan birisi olarak kalacak. Aldığım bildiriler beni çok keyifli etti. Tüm dünyadan takviye iletileri geliyor ve bunlar için çok teşekkür etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.