SGK Başuzmanı Karakaş’tan minimum fiyat varsayımı

Toplu iş mukavelesi görüşmelerinin akabinde kamu çalışanlarının maaşlarına birinci 6 ay için yüzde 45 oranında artırım yapılırken, kamu emekçilerinin alacağı brüt maaş netlik kazanmış oldu. Bu durumda en düşük kamu personeli fiyatı 15 bin liraya yükseldi. Son artırımların akabinde ise gözler temmuz ayında yapılacak olan minimum fiyat artırımına çevrildi. Artırımla ilgili beklentiler artarken, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari fiyat artışından memur ve emekli maaş artırımına bu hususta yılbaşında gerçekleştirdiğimiz çalışmaların devamını getireceğiz” sözlerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyon farkı ve refah hissesi temeline dayanan hazırlıkların da olduğunu belirtti. Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım ise minimum fiyatta 500 dolar vurgusu yaptı. Bu çerçevede SGK Başuzmanı İsa Karakaş, minimum fiyatın temmuz ayında ne kadar olabileceğini kıymetlendirdi.

“Temmuz ayında kamuda minimum fiyat 25 bin 12,5 liraya yükselecek”

Asgari fiyatı belirlerken yapılacak süreçlerin temmuz ayında son derece farklı olacağının altını çizen Karakaş, “Sadece enflasyon farkını, refah hissesini baz aldığımız vakit minimum fiyat beklentilerin çok altında olacaktır. Keza hepimiz biliyoruz 700 binden fazla kamu personeline verilen artırımlar ve temmuz ayında yapılacak olan artırım artışı beklentileri yükseltti. Kamuda çalışan emekçilere verilen artırımlar domino tesiri yapacaktır. Kamu personellerine yapılan en son artırımları göz önünde bulundurduğumuz vakit kamuda minimum fiyatın 21 bin 750 lira olduğunu söyleyebiliriz. Tekrar altını çizmek gerekirse bugün prestijiyle kamuda çalışan bir emekçinin en düşük maaşı, toplumsal yardımlar ve almış olduğu ikramiyeler hariç 21 bin 750 lira. Buna ek olarak da temmuz ayında yüzde 15’lik bir artırım daha gelecek. Yani temmuz ayında kamuda taban fiyat 25 bin 12 buçuk liraya yükselecek. 25 bin lirayı aşan kamudaki minimum fiyat domino tesiri oluşturacak ve çalışma barışının barışı ve huzuru açısından hem minimum fiyatın hem emekli maaşlarının hem de memurların maaşının, kamudaki en düşük emekçi maaşı göz önünde bulundurulup tekrar dengelerin tesis edilmesinin elzem olduğunu tesis edebiliriz” tabirlerine yer verdi.

“Yüzde 35’lik bir artış olursa şayet minimum fiyatın 11 bin 483 lira yükseleceğini görüyoruz”

Temmuz ayında taban fiyatın ne kadar olacağını kıymetlendiren Karakaş, “Ocak ve nisan aylarındaki enflasyona baktığımız vakit yüzde 15,21 olduğunu görüyoruz. 6 aylık beklentileri de göz önünde bulundurduğumuzda yüzde 21’lik bir enflasyon ve refah hissesi ile bir arada yüzde 35 civarında bir artıştan kelam edebiliriz. Yüzde 35’lik bir artış olursa şayet minimum fiyatın 11 bin 483 lira yükseleceğini görüyoruz. Fakat bu sayının son derece yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Hem mihenk olarak ele alacağımız kamudaki taban fiyat hem de döviz kurlarındaki artışı göz bulundurduğumuz vakit bu sayının son derece yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda yüzde 40’lık bir artış olursa 11 bin 908 lira, yüzde 45’lik bir artış olduğu vakitse 12 bin 333’e yükselmesi ihtimal dahilinde” değerlendirmesinde bulundu.

“Asgari fiyat belirlenirken Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın 500 dolar civarında söylediği sayı, açlık sonu ve kamudaki minimum fiyat göz önünde bulundurulup belirlenmeli”

Asgari fiyat belirlenirken yoksulluk ve açlık sonlarının her ay belirlendiğini kelamlarına ekleyen Karakaş, şöyle devam etti: “Nisan ayı prestijiyle açlık hududu 10 bin 135 lira olarak belirlendi. Şu anda da taban fiyat 8 bin 506 lira olduğuna nazaran açlık hududunun çok altında kaldığını söyleyebiliriz. Münasebetiyle minimum fiyat belirlenirken bir yandan Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın 500 dolar civarında söylediği sayı, bir yandan açlık sonu ve bir yandan da kamudaki minimum fiyat göz önünde bulundurulup dengelerin yine belirlenmesinin elzem olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda benim varsayımım taban fiyata en az yüzde 45 oranında bir artırım yapılarak 12 bin 330 lira düzeyine çekilmesi istikametinde olacaktır.”

“İşveren kısmı ihracat ve memleketler arası rekabet açısından minimum fiyatın 500 doları aşmasına son derece karşı”

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in taban fiyatın 500 dolar bazında olacağını belirttiğini hatırlatan Karakaş, “500 doları göz önünde bulundurduğumuz vakit biliyorsunuz ki döviz kurları daima hareket halinde. Tıpkı halde ocak ayı içerisinde minimum fiyat yürürlüğe girdiği vakit dolar bazında minimum fiyatın 455 dolar olduğunu görüyoruz. Bugün prestijiyle dolar kurunun 20 liraya ulaştığını da göz önünde bulundurduğumuz vakit 427 dolara düştüğünü söyleyebiliriz. Münasebetiyle temmuz ayındaki dolar kurunda da değişiklik olabileceğini düşünürsek temmuz ayında taban fiyatın 12 bin 500 lira civarında olabileceğini söyleyebiliriz. 500 dolar patronlar için bir kırmızı çizgidir. Zira patron kısmı ihracat ve memleketler arası rekabet açısından taban fiyatın 500 doları aşmasına son derece karşı” diye konuştu.

“Asgari fiyatın dengelerin yine oluşması, çalışma barışı ve huzurunun sağlanması açısından 12 bin lirayı geçeceğini söyleyebiliriz”

Karakaş, minimum fiyatın kamudaki taban fiyata nazaran istikrarlı bir artışının olacağını belirterek, “Kısacası kamudaki taban fiyatın temmuz ayında 25 bin 12,5 lira olacağını varsayarsak temmuz ayındaki minimum fiyatın yalnızca enflasyon geçilme endeksi ve verilecek refah hissesiyle kalmayacağı, bütün dengelerin yine sağlanması, ayrıyeten çalışma barışı ve huzurunun sağlanması açısından 12 bin lirayı geçeceğini söyleyebiliriz” dedi.