12 Dev Adam’ın rakibi Polonya’da Türk antrenör dikkat çekti!

Geçtiğimiz yıl Beşiktaş’ta yardımcı antrenörlüğünü yaptığı Igor Milicic ile birlikte, Polonya Ulusal Takımı’nda vazife yapan Serhat Çetin, sürecin nasıl başladığını ve maksatlarını anlattı.  

Ponitka’nın rolü büyük 

Igor Milicic ile dönem bittikten sonra da daima bağlantıda olduklarını söyleyen genç çalıştırıcı, “Kendisine ulusal ekip ile ilgili yardım edebileceğimi ilettim. O da yöneticileri ve liderleri ile konuştuktan sonra bunun olabileceğini ve onaylandığını söyledi. Başta biraz çekinmiştim. Slaughter da gelmediği için farklı bir pasaportla ortalarına girdiğimde neler yaşayacağımı kestiremiyordum ancak herkes inanılmaz yeterli karşıladı. 4 asistandan 3 tanesi daha evvel de Igor ile birlikteydi. Ben ortalarına katıldım. Şu anda işim biraz daha müşahede, oyuncularla bağlantı, danışmanlık gibi… Yani takımın işini kolaylaştırmaya çalışıyorum ve deneyim kazanıyorum” dedi. Polonya Ulusal Takımı’nın çok hoş bir ortamının olduğunu ve bunda da Ponitka’nın büyük rolü olduğunu vurgulayan Serhat Çetin, “Kimya, atmosfer alışılmış ki çok kıymetli. Ponitka kilit rolde. Her idman sonrası, maçların öncesinde ve sonrasında tam grupla konuşuyor, onları bir ortada tutuyor. Eurobasket’te çok kıymetli bir muvaffakiyet yakaladılar ve kıymet kazandılar. Artık yerlerinin farklı olduğunu biliyorlar. Beklentilerin yüksek olduğunun, rakiplerin artık onlara karşı çok daha konsantre olacağının da farkındalar. Daima tekrarlanan şey, ‘Biz savaşmazsak bir talihimiz yok”. Bu halde motive oluyorlar ve kadroda herkes keyifle, büyük bir istekle oynuyor” diye konuştu.  

Tuhaf hissettim 

A Ulusal Takımımız’ın rakibi olarak alana çıkmanın kendisini tuhaf hissettirdiğini de anlatan Çetin, “Maçtan 5-6 gün evvel garip hissetmeye başlamıştım. Kulüp kadrosunda olsam bir Türk grubuna karşı oynasam olaya büsbütün profesyonel bakabilirdim lakin ulusal maç daha farklıydı. Ne yapacağımı bile bilemedim. Nasıl davranacağım konusunda tedirgindim. Sonuçta hazırlık maçının rahatlığının da tesiriyle bir biçimde maçı oynadık. Sonuçta Polonya takımındaydım fakat ulusal grubumuz tarafından da çok müspet bir yaklaşım vardı. Hem hocalarımız hem oyuncularımız ile hoş bir diyalog oldu. Hepsi tebrik etti, muvaffakiyet diledi”  sözlerini kullandı. 

Önce yardımcı antrenörlük 

Oyunculuk sonrasında antrenörlüğe yönelen ve hem Avrupa hem de Amerika turneleri ile kendisini geliştirmeye çalışan Serhat Çetin, “Oyunculuk sonrasında Efes ile hayli uzun vakit geçirmiştim ve Euroleague şampiyonluğu yaşanan dönemde Ergin hoca ile Yakup hocanın yanında bulunmuş, idmanlarını takip etmiştim. Alt yapıdan başlamayı hedeflediğim için o kısma da çok yönelmiştim fakat orada bir imkan bulamayınca biraz daha üste odaklandım. Amerika’ya gidip oradaki çalışma biçimlerini öğrenmeye çalıştım. Geçen yıl Beşiktaş’ta yardımcı antrenör olarak vazife yaptığımda Igor’dan öğrendiklerim var. Bu dönem şimdi bir kulüple anlaşmadım. Avrupa Kupası oynayan kulüplerden bir adedinde yardımcı antrenör olmak istiyorum ancak bu fırsat gelmezse, bu kere Laso, Pascual üzere İspanyol antrenörlerin çalışmalarını takip etmeyi, onların da stilini öğrenmeyi planlıyorum. Sonuçta öğrenilecek bir tek bilginin bile ileride çok yararı olacağının farkındayım. Herkesten bir şeyler kapmaya çalışıyorum” diyerek kelamlarını noktaladı.