Alp Ustaoğlu yazdı: Wimbledon’da geleneklere devam

Wimbledon bütün öğeleri ve elementleri ile bir arada tüm süratiyle oynanmaya devam ediyor. Eski ve yeni yıldızlar, kraliyet ailesi, tribünlerdeki ünlü isimler, yağmurlu hava, asla esnetilmeyen kurallar, çilek, piknikler ve İngiliz hayat üslubu her vakit olduğu üzere bu sene de turnuvaya eşlik ediyor.

Turnuvanın en değerli figürlerinden olan Roger Federer, kraliyet ailesinin onur konuğu olarak Kate Middleton ile birlikte kraliyet locasında Andy Murray’in birinci çeşit maçını seyrettiler. Federer’e ilgi büyüktü, İngilizler Federer’i her tarafıyla Wimbledon’ın yaşayan ruhu olarak görüyorlar, bu manada İsviçreli oyuncuya majesteleri denmesi boşuna değil. Andy Murray de maç sonunda yaptığı konuşmada İsviçreli oyuncunun burada olmasından duyduğu memnuniyeti lisana getirdi, İngiliz oyuncu birinci tıp maçının bu biçimde keyifli bir şenliğe dönüşmesinden ziyadesiyle mutluydu.

Carlos Alcaraz ise bir maç sonu röportajında “Eğer Federer benim de bir maçımı seyrederse çok keyifli olurum hatta sonrasında onunla sohbet etmek isterim“ diyerek Federer konusunu öbür bir boyuta taşımış oldu. Tribünlerde spor, sanat ve iş dünyasından pek çok ünlü var fakat bunların en faal olanı David Beckham. Oyuncuların da çok sevdiği bir figür olan Beckham, daima olarak kort bölgesinde bulunup özel söyleşi ve görüşmeler yapıyor. Örneğin Beckham’ın Tunuslu tenisçi Ons Jabeur ile yaptığı söyleşi ziyadesiyle ses getirdi.

HAVA TEKRAR SIKINTILI

Londra’nın yağmurlu havası kimi yıllar turnuvayı daha fazla etkiliyor… Birinci hafta biraz bu türlü oldu.. Birden fazla maç yağmur yüzünden yarım kaldı yahut ertelendi. Önümüzdeki hafta da hava kestirimleri neredeyse her güne yağmur gösteriyor. Yarım kalacak yahut uzayacak maçlar turnuvada kimi favorilerin elenmesine sebep olabilir, doğal ki bu da işin diğer bir boyutu. Bununla birlikte gece saat 23.00’den sonra maçların oynanmama kuralı da müsabakaların sonraki güne sarkmasına sebep oluyor. Yağmura yapacak bir şey yok lakin bu gece kuralı bazen önemli mağduriyetler yaratıyor. Örneğin Perşembe günü 2.tur maçında Stefanos Tsitsipas ile karşılaşan Andy Murray, setlerde 2-1 öne geçip tam rüzgarı gerisine almışken saatin gece 23.00 olmasından ötürü maç sonraki güne kaldı. Cuma tamamlanan maçta birebir havayı yakalamayan Murray müsabakayı 3-2 kaybederek turnuvaya veda etti. Wimbledon idaresinin Roland Garros’ta olduğu üzere gelecek yıldan itibaren gece seanslarını önemli formda düşünmesi gerekiyor.

DJOKOVİC TAM GAZ

Saha içine dönersek; krallığı Federer’den devralan son 4 yılın şampiyonu, Novak Djokovic güle oynaya, çok fazla yorulmadan, maç sonu röportajlarında da bol ölçüde eğlenerek aslında finaldeki rakibini bekliyor. Londra’da herkes Alcaraz Djokovic finalini istiyor, bu ihtimal gerçekleşirse ne olur, en fazla bir ay evvelki Roland Garros yarı finali üzere olur münasebetiyle Djokovic, Avustralya ve Roland Garros’tan sonra yılın 3. Grand slam şampiyonluğuna çok yakın. Erkeklerde şampiyonun büyük ölçüde belirli olması bizi sürprizlerin daha fazla yaşandığı bayanlar tablosuna yönlendiriyor.

Kadınlarda Iga Swiatek ve Aryna Sabalenka finalde karşılaşmak için emin adımlarla ilerliyorlar lakin iki oyuncu için de yol üzerinde erkeklerde olmayan çok önemli mayınlar var. Bunlardan birincisi eski şampiyon Petra Kvitova, Çek oyuncu bu dönem çimde çok formda ve şampiyonluğu çok istiyor. Geçen yılın şampiyonu Elena Rybakina, finalisti Ons Jabeurla birlikte Ukraynalı Marta Kostyuk üzere herkesi yenebilecek tenisçiler bulunuyor, işin farklı tarafı tüm bu oyuncular Sabalenka’nın tarafında ve mümkün rakipleri ortasında bulunuyor. Swiatek’in ise yolu daha rahat, final yolunda mümkün en önemli rakip olarak çeyrek finalde doğumdan sonra tipe harika bir dönüş yapan Elina Svitolina üzere görünüyor.

Londra’da herkes Swiatek-Sabalenka finaline odaklanmış durumda lakin tüm başarılı performansına ve şampiyonluklarına karşın Iga Swiatek’in oyununda önemli zaafların olduğunu düşünüyorum, Sabalenka’da gün bazında çok fazla değişkenlik gösterebilen bir tenisçi. Bu manada Swiatek ve Sabalenka’dan fazla bayanlarda şampiyonun çok daha sürpriz bir isim olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum.

MEDVEDEV TURLADI

Teniste dönemin üçüncü grand slam turnuvası Wimbledon’da tek erkeklerin üç numaralı seribaşı olan Daniil Medvedev yoluna devam etti. Üçüncü tıpta Macaristan’dan Fucsovics ile karşı karşıya gelen Rus raket, 4-6, 6-3, 6-4, 6-4’lük set sonuçlarıyla rakibini 3-1 mağlup ederek dördüncü tipe yükseldi. Tek bayanlarda Kvitova Sırp Stevanovic’i 6-3 ve 7-5 ile 2-0 mağlup ederek turladı.

VANDY MURRAY YARDIM EKİBİ

İngiltere’deki evsiz, gereksinim sahibi ve bakıma muhtaç şahıslara barınma, yemek, vb. üzere takviyeler sağlayan City Harvest London’ın sahip olduğu özel soğutuculu minibüslerden birine Andy Murray’in de özel müsaadesi alınarak “Vandy Murray“ ismi verildi. Minibüs ve takımı, Londra bazında 35 başka vakıf ile iş birliği yaparak muhtaçlık sahiplerine ayda 67.000, yılda yaklaşık 800.000 porsiyon yemek dağıtımı yapıyor. Bu operasyona 150.000 Pound yardım yapan Wimbledon Vakfı geçen hafta Andy Murray ile bir arada özel çekimler yaptı. Minibüsle poz veren ve içeride aracın ön panelini imzalayan Andy Murray böylesine manalı bir çalışmaya dahil edildiği ve ismi verildiği için çok memnun olduğunu belirtti.

GARY LİNEKER & SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PANELİ

The All England Club Perşembe günü sürdürülebilirlik ve iklim değişimi bahisli bir panel düzenledi. Moderatörlüğünü İngiliz futbolunun efsane ismi Gary Lineker’in yaptığı panele; Suzann Pettersen (eski golfçü ve Avrupa Solheim Kupası Kaptanı), Lord Sebastian Coe (Dünya Atletizm Birliği Başkanı), Hannah Mills (2 olimpiyat altın madalyalı yelkenci) ve İngiliz Tenisçi Heather Watson katıldı. Bilhassa iklim krizi ve mevzuyla ilgili 2030 amaçlarının konuşulduğu panelde, spordaki sürdürülebilirlik temasının yaygınlaştırılması ve her türlü sporda iklim krizi ile ilgili daha somut adımların atılması temalarının üzerinde duruldu. Panel sonrası açıklama yapan Wimbledon Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hattie Park ise bu çalışmaların Wimbledon üzere küresel bir tertibin iklim krizi konusundaki farkındalık yaratma uğraşlarını göstermesi açısından çok değerli olduğunu söyledi.

GERİ DÖNÜŞLER, VEDALAR…

2020’de Avustralya Açık şampiyonu ve Roland Garros finalisti olduktan sonraki devirde tenise bir mühlet orta veren Sofia Kenin 3 eleme maçını kazanarak katıldığı Wimbledon’da birinci cinste favorilerden Coco Gauff’u da eleyerek artık geri döndüğünü herkese ilan etmiş oldu. 10 ay evvel doğum yapan ve kortlara geri dönen Elina Svitolina da geçen ay Paris’teki performansının tesadüf olmadığını Londra’da da gösterdi. Burada da 4.tura yükselen Ukraynalı oyuncunun aslında artık turnuvanın zımnî favorilerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Doğum sonrası Wimbledon Kupası muazzam bir kıssa olabilir. Anett Kontaveit ise sırt rahatsızlığı nedeniyle 27 yaşında bırakmak zorunda kaldığı profesyonel teniste son turnuvasını Wimbledon’da oynadı. 2.turda elenen Kontaveit bu halde hüzünlü bir formda kortlara da veda etmiş oldu.

DAVİD BECKHAM ONS JABEUR BULUŞMASI

Geçen yılın Wimbledon finalisti Tunuslu tenisçi Ons Jabeur ile David Beckham özel bir söyleşi gerçekleştirdi. Afrika’nın ve geldiği coğrafyanın en kıymetli atletlerinden birisi olan Ons Jabeur tıpkı vakitte spor ve özel yaşantısı, verdiği bildiriler ile de gelecek jenerasyonlar için değerli bir rol model pozisyonunda bulunuyor. David Beckham da hala dünyanın en kıymetli spor ikonlarından birisi hasebiyle böylesine farklı iki ismin buluşması da hayli renkli diyaloglara sahne oldu. Sonrasında Amerikalı efsane kayakçı Lyndsey Vonn ile de buluşan Jabeur, Vonn ile de keyifli bir sohbet yaptı, günün sonunda kayak öğrenmek için Vonn’dan kelam alan Jabeur, Amerikalı kayakçıyı Tunus’a davet etti.