Aziz Sancar’ı dinledi, Mardin’den Chicago’ya uzandı! ‘Bir göz kerpiç odada ders çalıştım’

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Yılmaz Acar, 1999 yılında Mardin’in Savur ilçesinin Üçkavak Köyü’nde doğdu. Annesi konut hanımı, babası güvenlik korucusu olan Yılmaz’ın 12 kardeşi vardı. Bir taraftan çobanlık yapan başka taraftan ilkokulu köydeki okulda bitiren Yılmaz, ortaokulu ise ilçedeki bir okulda yatılı kalarak tamamladı. 1990’ların sonunda korucu çocuğu olmaları nedeniyle Yılmaz’ın ağabeyleri yükseköğretime devam edememişti. Terör örgütü sempatizanlarının baskılarına maruz kalmış, köye geri dönmek zorunda kalmışlardı. Ağabeyleri okuyamamıştı fakat Yılmaz yaşayacağı tüm zorluklara karşın okuyacaktı, okumalıydı.

 “Babam ve bir abim güvenlik korucusu. Akrabalarımızın ve köylülerimizin birden fazla da korucu lakin koruculuk bizde pek de meslek üzere algılanmıyor. Münasebetiyle çiftçilik ve hayvancılık da yapıyoruz. Köy yerinde en küçüğünden en büyüğüne herkesin bir görevi var. Ben de ilkokuldan itibaren üniversiteye yerleşene kadar okuldan döndüğümde ve hafta sonları hayvanları otlatıyordum, tarla işlerine koşturuyordum. Genelde geceleri ders çalıştığımdan küçük kız kardeşim bana ışığı kapatmadığım için daima sitem ediyordu. Fakat yaşadığım zorlukların üstesinden gelmem tekrar onun sayesinde oluyordu. Zira yanağıma kondurduğu bir öpücük tüm yorgunluğumu alıp götürüyordu. Ben tabiatta büyüdüm ve hayvanlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Köy ömrüne asla kaçıp kurtulmam gereken bir hayat üslubu üzere bakmadım. Köyü ve köy hayatını çok seviyorum. Eğitimime devam etmeseydim muhtemelen köyümde yaşamak isterdim.”

‘BİR GÖZ KERPİÇ ODADA DERS ÇALIŞTI’

Mardin’deki köy konutlarının bir göz kerpiç odasında sabah akşam ders çalışan Yılmaz, emeklerinin karşılığını liseden okul birincisi mezun olarak aldı. Üniversite imtihanında ise 2300 civarında bir sıralama yaparak, İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler kısmına yerleşmeyi başardı. Bu durum ona hayalini bile kurmadığı eğitim hayatının kapılarını açtı. Yılmaz, sıfırdan başladığı İngilizce hazırlık eğitiminin bütün kurlarını muvaffakiyetle bitirdikten sonra ABD’de Arapça hazırlık eğitimini tamamladı. Fas’ta büsbütün burslu bir halde yaz okullarına katılma imkanı elde etti. 2019 yılında, katıldığı bir Siyer-i Nebi yarışmasında dereceye girerek Umre mükafatı kazandı ve kutsal topraklarda bulunma fırsatını yakaladı.

AVRUPA ÇEŞİDİNE ÇIKTI

Yılmaz, üniversitesitede vaktin ne kadar bereketli olduğunu anladı. Hazırlık eğitimlerini tamamlayıp, İslami İlimler Fakültesi’nde lisans eğitimine başladıktan sonra siyaset bilimi ve memleketler arası ilişkilerbölümlerinde çift ana kol (ÇAP) yapmaya başladı.  Bu esnada Onur Programı kapsamında Süleymaniye Medreseleri’nde klasik ilimleri öğrendi. Lisans eğitimimin üçüncü yılında Erasmus projesi kapsamında Almanya’da staj yaptı. Stajı bittiğinde kuzeyinden güneyine bir Avrupa cinsine çıktı. Üniversitede adeta global bir rekabete hazırlandığını söyleyen Yılmaz, “Doha Debates, Al-Sharq Fellowship ve ICYF Diplomacy Academy üzere itibarlı programlarda burslu eğitimler aldım. Ulusal ayağında en düzgün münazır mükafatını aldığım memleketler arası Arapça münazara yarışında grup arkadaşlarımla birlikte dünya şampiyonu olduk, ülkemizi hakkıyla temsil etmenin gururunu yaşadık” dedi.

“Zor bir coğrafyada yaşıyoruz ve doğal olarak korucuyuz. Zira bölgenin dinamikleri son yıllara kadar silahlı bir savunmayı gerektirdi. Sevdiklerimiz şehit oldu, ailemizden ve bölgemizden kaç şehitler verdik. Lakin son yıllarda devletimizin gerçekleştirdiği tesirli operasyonlar sayesinde bölgemiz nispeten selamete kavuştu. Bu selameti bölgede kahramanca gayret veren güvenlik güçlerimize borçluyuz. Devletimiz bizi asla terör örgütünün insafına terk etmedi. Eğitim merhalelerimin tümünde devletin varlığını ve dayanağını yanımda hissettim. Bu vesileyle tüm şehitlerimizin aziz anısını yad ediyorum.” 

ÜNİVERSİTEYİ 4.00 ORTALAMAYLA BİTİRDİ

Mustafa Kutlu’nun ‘Beyhude Ömrüm’ isimli kitabında bir çiftçinin bir bahçe kurmak için ne kadar uğraştığını anlattığını belirten Yılmaz, “Yazar kitapta, ‘İnsan dünyaya niye gelir, herhalde bir bahçe kurmaya gelir’” diyor. Benim de en büyük idealim bu dünya gurbetinde hoş bir bahçe kurmak. Üniversitede hasadı bitirdim. Çift ana kol programı kapsamında dört sene içinde tamamladığım İslami İlimler ve Siyaset Bilimi kısımlarından 4.00 ortalamayla devir birincisi olarak mezun oldum. Heybemi düzgünce doldurdum, artık hayatımın yeni bir mevsimine hazırlanıyorum” dedi.

Başarıya doymayan ve her geçen gün kendini daha da geliştiren Yılmaz’ın bu durumuna ABD ve İngiltere’deki çeşitli üniversiteler de kayıtsız kalamadı. Yaptığı müracaatlardan kabuller alan Yılmaz, Mardin’de başlayan yolculuğuna İbn Haldun Üniversitesi’nden sonra Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi Fakültesi’nde devam edecek.

BAŞARISININ SIRRINI AÇIKLADI

Peki, Yılmaz’ın bu kadar başarılı olmasının sırrı ne? “Hırslı değil, gayretliydim. Harika bir zekaya sahip olduğumu düşünmüyorum” diyen Yılmaz, kelamlarına şöyle devam etti: “Ben kıymetli büyüğüm Aziz Sancar’ın da dediği üzere bizi birbirimizden ayıran şeyin ‘zekaya değil, çabaya bağlı olduğuna inanıyorum. Uğraş, iştiyak ve istikrar ile üstesinden gelinemeyecek şeylerin sayısı çok az. Ben bu üç sözle bu not ortalamasının sırrını verebilirim. Elbette bu süreçte vazgeçtiğim çok şey oldu. Zira muvaffakiyet fedakarlık gerektirir. Bu süreçte ailemle ve arkadaşlarımla daha az vakit geçirmek durumunda kaldım. Lakin ben rütbelerin en büyüğü olan ilim rütbesine talip olmuştum.” 

Nobel Kimya Mükafatı, 1901’den bu yana her yıl kimya alanında insanlığa değerli katkı sunan şahıslara veriliyor. 1901’den bu yana her yıl verilen mükafatı, 2015’te Mardin’in Savur ilçesinde doğan Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar kazandı. Sancar, hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandırmıştı.

‘Benim de bir öyküm var’ diyorsan, en değerli konuğumuz olarak seni de bekliyoruz: [email protected]