Bakan Bayraktar: Türkiye’nin güç dönüşümünü şekillendireceğiz
Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar, “Enerji piyasa global ölçekte çok değerli bir dönüşüm sürecindeyiz. Geçmişte arz güvenliği odaklı olan güç tartışmaları artık iklim değişikliğiyle gayrete ağırlaşmaktadır. Hatta neredeyse iklim merkezi hale gelmiş durumda. Bu çerçevede güçte elektrikleşme, karbonsuzlaşma, çeşitlendirme ve dijitalleşme yeni trendler olarak karşımıza çıkmaktadır. Elbette bu dönüşümün çok kolay olmadığını, gerçek, siyaset ve düzenlemelerle tasarlanması, desteklenmesi gerektiğini de belirtmek isterim. Güç dönüşümünün muvaffakiyete ulaşabilmesi için rasyonel, esnek ve tüketici, hassas, siyaset setlerini hayata geçirmemiz gerekiyor. Lakin bütün bunların yanında piyasalarda yaşanan daralmalar, para siyasetleri, jeopolitik gelişmeler ve tedarik zinciri sorunları kelam konusu güç dönüşümünü hayli güçleştirmektedir. Son birkaç yılda pandemi, bölgemizde ortaya çıkan savaş ve 6 Şubat sarsıntılarına karşın ülkemiz, güçlü ve sağlam güç altyapısıyla bu süreçlerden muvaffakiyetle geçmiştir” açıklamasını yaptı.
“YENİ BİR YATIRIM VE ISLAHAT ATILIMINA BAŞLIYORUZ”
Bakan Bayraktar, “Önümüzdeki periyotta muteber, makul fiyatlı güç arzı yanında ülkemizin iklim değişikliğiyle uğraş maksatları doğrultusunda yeni bir yatırım ve ıslahat atılımına başlıyoruz. Bu kapsamda üç temel gayemiz var. Birincisi Türkiye’nin artan güç muhtaçlığını karşılamak kaynakların aktif tahsisini sağlamak, kaynakları çeşitlendirmektir. Bu doğrultuda öne çıkacak alanlara baktığımızda birinci başta yenilenebilir enerjiyi görüyoruz. Güç verimliliği, nükleer güç, geçiş yakıtı olarak doğal gaz, hidrojen ve dijitalleşme. Yenilenebilir güç, artan talebe karşı güç arz güvenliğine katkı sağlayan, fiyatları daha rekabetçi kılan ve dışa bağımlılığımızı azaltan bir alanda. Tıpkı vakitte sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 karbon nötr ülke maksadı olma doğrultusunda yenilenebilir güç, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle çaba gayeleriyle de olağanüstü ahenk içinde” dedi.
“HEDEFİMİZ TÜRKİYE’NİN 2035 YILINDA KONSEYİ GÜÇ İÇERİSİNDE YENİLENEBİLİR HİSSESİNİ YÜZDE 65 DÜZEYLERİNE ÇIKARMAK”
Son 20 yılda yenilebilir güçte kaynaktan teknolojiye kadar büyük atılım yaptıklarını da belirten Bakan Bayraktar şu halde konuştu:
“Bugün heyeti gücümüzün yaklaşık yüzde 55’i, yenilenebilir güç kaynaklarından oluşuyor. Dünyada 12’nci, Avrupa’da 5’inci sıradayız. Geçtiğimiz şubatta ilan ettiğimiz Türkiye Ulusal Güç Planındaki gayemiz Türkiye’nin2035 yılında heyeti güç içerisinde yenilenebilir hissesini yüzde 65 düzeylerine çıkarmak. Elbette ki bunun için önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3 bin megawatt güneş, bin 50 megawatt rüzgar ve toplamda 5 bin megawatt offshore rüzgar yapmak zorundayız. Hasebiyle bu yenilenebilir kaynakları en kısa müddette devreye almak ve ekonomimize kazandırmak istiyoruz. Yenilenebilir güç yatırımlarına sürat verirken bütün bir yaklaşım ile kelam konusu teknolojileri kritik madenlerden ekipman üretimine Ar-Ge’den insan kaynağı yetiştirmeye kadar geniş bir ekosistemde ele alıyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR GÜÇ POTANSİYELİ YEŞİL HİDROJEN ÜRETİMİNDE DE KİLİT BİR ROL OYNAYACAK”
Bakan Bayraktar kelamlarına son olarak şunları ekledi:
“Bugün burada yapılan muahede ve yatırım maksadı ekonomimize, güç bölümümüze duyulan bir inancın açık göstergesi. Bizler de bakanlık olarak bu yatırımların en kısa müddette tamamlanması için yatırımın her evresinde farklı kurumlardan gereksinim duyulan müsaadelerde gerekli her türlü takviyesi sizlere sağlayacağız. Bu nedenle bugün burada oluşturulan birlikteliği biz bir birinci adım olarak kıymetlendiriyoruz. Ortaya konan amaç bin megavat devamındaki devam edecek projeler. Bu amaçların en kısa vakitte 5 bin megawatt olarak güncellenmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin güç dönüşümünü, sürdürülebilir kalkınma, istihdam, rekabet siyaseti ve gerçekçi maksatlar doğrultusunda şekillendireceğiz. Dünyadaki dikkatle takip ederek bu dönüşümü inşallah daima birlikte sağlayacağız. Türkiye Ulusal Güç Planı ile hidrojen yol haritamızı da açıklamıştık. Geleceğin güç taşıyıcısı olarak gördüğümüz hidrojenin karbon salımını azaltmada önemli bir tesiri olacaktır. Türkiye’nin Yenilenebilir güç potansiyelinin bilhassa yeşil hidrojen üretiminde de kilit bir rol oynayacağını düşünüyoruz.”