‘Bakkal dükkânı bile yönetmedin’

KOCAELİ İHA, DHA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Kocaeli Kent Hastanesi ve İmali Tamamlanan Öteki Projelerin Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Açılışta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, DSP Genel Lideri Başkan Aksasal, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da eşlik etti. Erdoğan, konuşmasında özetle şu iletileri verdi:

NEYDİ O KEPAZELİK: Açılışını yapmak üzere bir ortaya geldiğimiz Elhamdülillah Kocaeli Kent Hastanemiz ile başka yatırımların iyi olmasını diliyorum. Bay bay Kemal sen hayatında bu türlü hastane gördün mü? Senin SSK genel müdürü olduğun vakit hastanelerimizin hali ortadaydı. Neydi o hastanelerimizin hali, neydi o kepazelikler. Hastanelerde hastalarımız rehin alınır yahut rehine alınır oralarda ölürlerdi.

5 KOYUN GÜDEMEYENLER: Bunlara bu vatan teslim edilir mi? Afedersiniz 5 koyunu güdemeyecek olanlara bu vatan teslim edilebilir mi? Hele hele kardeşlerim Kandil’e bu ülke teslim edilir mi? Terör örgütüne bu ülke teslim edilir mi? İşte dün Diyabakır’daydık. Vatandaşlarımızın bize yakarışlarını gördük. Ne dediler biliyor musunuz? ‘Başkanım, ne olur bizi bunların eline bırakmayın. Siz bizi bırakmadıktan sonra biz sizi bırakır mıyız? Biz bunların nemenem olduğunu biliyoruz.’ Kandil bizim Diyarbakır annelerimizin yavrularını kaçırdı mı? Hatta Diyarbakır’da bu artık Edirne’de olan bir Selo var ya… 51 Kürt kardeşimizi bunlar öldürdü mü? Hatta bu gençlerin üzerinden otomobille geçtiler. Onlar da Kürt’dü. Siz hani Kürtlere değer biçiyordunuz ne oldu? Bunların dedi Kürt felan değil.

CLEVELAND BURADA: Bugün Kocaeli Kent Hastanemiz Allah’a hamdolsun bin 218 yatağı ile sarsıntı izolatörlü çağdaş inşası ile her türlü imkana sahip üniteleri ile nitekim şu anda bakıyorum iftihar ediyorum. Rabbime hamdolsun bize bu türlü bir hastaneyi Kocaeli’mize de yapmayı nasip etti. Ben artık buradan sesleniyorum. Ülkemizin parası olanlarına artık hastalarınızı Cleveland’a göndermeyin, işte Cleveland burada. 

CAZİBE MERKEZİ: Artık sırada İzmir var. İzmir’i de inşallah bayram öncesi yetiştirmeye çalışacağız. Orayı da açacağız. Türkiye’yi sıhhat alanında yalnızca kendi vatandaşlarına hizmet etmekle kalmayıp global bir cazibe merkezine dönüştürmekte kararlıyız.

1.5 AYDA AÇILACAK: Buna karşılık muhalefet hergün yeni bir palavra ve iftira ile bu hizmetlere, bu yapıtlara saldırmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Hatay’da inşasına başladığımız hastanenin temelinden bir fotoğraf karesi ile kendi aklınca bizi zıt köşe yapmak isteyen bir kendini bilmez vardı. İşte o hastane inşallah 1.5 ay içinde hizmete girecek. 

NE ARARSAN BULUNUR: Ne yaptı bu muhalefet? 7’li bir masa kurdular, kumar masası, yetmedi PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütleriyle anlaştılar. O da yetmedi emperyalistlerin, tefecilerin dayanağını aldılar. Dikkat ederseniz bu koalisyonda her şey var. Ne ararsan bulunur sıkıntıya devadan gayrı. Lakin milletin kendisi yok. Vizyon aslında yok. 

BAKANLIK DAĞITIYOR: Tek yapacakları iş, ortaklarının altlarına birer Cumhurbaşkanı Yardımcılığı koltuğu çekmek. Mavi boncuk dağıttıkları herkese bakanlık vermek. Kamudan atılan teröristleri yine devlete doldurmak. Hazineyi tam takır edip ülkeyi yine emekçi, memur ve emekli maaşı ödeyemez hale getirmek. Bunlar geçmişte bunu yaptılar hatırlayın. Bunları ödeyebilmek için Türkiye’yi tekrar eski hazinenin başındakiyle bir arada şu anda bir sözcüleri var ya otelde kapalı kapılar ardında IMF ile görüştüler. Pekala biz ne yaptık? IMF’yi Türkiye’den defettik.

20 YILDIR YÖNETİYORUZ: Yurt dışından bay bay Kemal 300 milyar dolar getireceğim diyerek ülkeyi tefecilere kendisi pazarlamıyor mu? Sen devlet yönetmek nedir bilmezsin, anlamazsın. Kim sana bu kelamı veriyor? Sen hangi makamdasın da şu anda tefeciler sana bu türlü bir parayı vereceğinin kelamını veriyor. Dünyada bu türlü bir şey var mı? Biz devlet yönetiyoruz devlet. 20 yıldır Elhamdülillah bu devleti yönettik, yönetiyoruz. Pekala sen bakkal dükkânı bile yönetmedin. Bu tefeciler 2 gün sonra alacakları için devletin gelirlerine el koyunca personel, memur ve emekli maaşlarını kim ödeyecek? Geçmişte o denli olmadı mı?

YIKIM SİYASETİ: Sıkıntı 14 Mayıs’ta milletimizin hangi siyaset lisanını, hangi siyasetçi modelini tercih edeceğidir. Bir yanda bizim eser ve hizmet siyasetimiz var. Öbür yanda bay bay Kemal’in palavra, iftira ve yıkım siyaseti var.