Binali Yıldırım Kars’ta AK Parti İkinci Seçim Uyum Merkezi’nin açılışını yaptı

Bugün uçakla Kars Harakani Havalimanı’na gelen AK Parti Genel Lider Vekili Binali Yıldırım, partisinin ketteki, Bahri Dağdaş Caddesi’ndeki ikinci Seçim Uyum Merkezi’nin açılışını yaptı. Programda, AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç ile 65’nci devir Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı, Kars Milletvekili Ahmet Arslan, AK Parti Vilayet Lideri Kadir Sarıdağ, AK Parti Kars Milletvekili adayı Serkant Aykul ve Adem Çalkın da birer konuşma yaptı.

AK Parti Genel Lider Vekili Binali Yıldırım, açılışta yaptığı konuşmasında, bir oyun oynandığını söyleyerek, “Sevgili Karslılar, 10 günümüz var. 10 gün sonra seçime gidiyoruz. İnşallah 16’ncı seçimimizi yapacağız. Sözlerimin başında size Türkiye sevdalısı, adam üzere adam Recep Tayip Erdoğan’ın selamını getirdim. Kars 14 Mayıs’ta hak ettiği yanıtı verecek. Bu seçimlerde biz 15 seçim yaptık. Unutmayın 16’ncısını yapacağız lakin bu seçimde bir şeyler oluyor. 20 yıldır elde ettiğimiz güvenlik, terörden arındırılmış bölgelerimizde tekrar terörün yaygınlaştırılması hakim hale getirilmesi için bir oyun oynanıyor. Seçim tarihi açıklandı, adaylar aşikâr oldu. Bilhassa Millet İttifakı’nın adayı yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklandıktan sonra PKK, dağdan Kandil’den, Suriye’den PYD, YPG, SDG, okyanus ötesinden FETÖ, avaz avaz bağırmaya başladılar. ‘Millet İttifakı’nı destekleyelim, Recep Tayyip Erdoğan’ı indirelim, eyalet sistemini getirelim.’ Siz işgalin ne demek olduğunu bilirsiniz. 93 harbinden sonra Rus işgali görmüş Kars, bölünmenin ne manaya geldiğini bilir. Ülkemizi bölmeye çalışanlara, kardeşliğinizi bozmaya çalışanlara, huzurumuzu, güvenliğimizi yok etmeye çalışanlara karşı Recep Tayyip Erdoğan’ı rekor oyla seçmeye hazır mısınız? 14 Mayıs’ta iki sandık var. Birisi Cumhurbaşkanlığı, oburu de milletvekilliği, sizin milletvekilleriniz de olacak. Birinci sandıkta Türkiye’nin Kafkasların, Orta Doğu’nun, Balkanların ve Afrika’nın mağdur ve mazlum milletlerin teminatı, teminatı olan ve terörün dehşetli düşü olan Recep Tayyip Erdoğan’a oylarımızı verecek miyiz? Sandıkları patlatacak mıyız? Dağdan, okyanus seferisinden bağıran çağıran ülkeyi bölmeye çalışanları sandığa gömecek miyiz? Yetmez, ikinci sandıkta Kars’ın sesini Ankara’ya taşıyacak, Ankara’da sizi temsil edecek vekillerinizi seçeceksiniz” diye konuştu.

ERMENİSTAN AKLINI BAŞINA ALACAK

Ermenistan’ın aklını başına aldığı vakit hudut kapılarının açılacağını söyleyen Yıldırım, “Karabağ, kanayan yara, Azeri kardeşlerimizin 30 yıllık hayali ve nihayet Ermeni işgalcileri Karabağ’dan Azeri kardeşlerimiz çıkarırken yanında kim vardı? Kars vardı, Türkiye vardı. Kardeş Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinin azatlığı için imdadına yetişen kardeş Türkiye oldu, Recep Tayyip Erdoğan oldu. Artık, ümit ederiz ki şuradaki Ermenilerin de aklı başına gelir. Artık erişemeyeceği hayallerinden vazgeçerler, Türkiye ile dostça yaşayıp ve ülkelerinin kalkınması için çalışırlar. O hududumuz da açılabilir. Biz Ermenistan hududunun da açılmasını istiyoruz. Lakin bu Ermenistan’a kalmış bir şey. Akıllarını başlarına alacaklar Türkiye ile uğraşmak üzere, Türkiye’yi rakip görmek üzere gülünç bir yılın çıkmaz yol olduğunu artık görecekler ve hudutlar açılacak, ticaret gelişecek, Kars daha çok kalkınacak. Süratli tren Sivas’tan sonra Kars’a ve hatta Azerbaycan’a kadar gidecek. Son müjdemi veriyorum; birkaç gün evvel süratli treni Ankara’dan Sivas’a kadar getirdik, Ankara-Sivas 2 saat. Artık Erzurum ve Kars’tan Azerbaycan’ın göbeğine kadar gidecek. Artık demek ki birliğimiz, kardeşliğimiz, geleceğimiz ve evlatlarımız için, kardeşliğimizi koruma edeceğiz. Ayrışacak bizim hiçbir mevzumuz yok, dinimiz bir, Rabb’imiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir. Bize düşen, bir olacağız, canlı olacağız, kardeş olacağız, ay yıldızlı bayrağımızla ebediyen, sonsuza kadar kardeşçe yaşayacağız” diye konuştu.

ENGELLİ BAKIM MERKEZİNİ AÇTI

Yenişehir Mahallesi’ndeki Kars Gündüz Engelli Bakım Merkezi’nin de açılış merasimine katılan Yıldırım, burada yaptığı konuşmasında da şunları söyledi:

“21 yıllık iktidarlık devrimizde yurdun her tarafında beşere dokunan, insanın hayatını kolaylaştıran, ömür standartlarını yükselten işler yaptık, hizmetler yaptık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünyanın en büyük projelerini de açtık, Çanakkale Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, süratli tren, Ovit Tüneli, Zigana Tüneli, daha birçok mega projeyi açtık lakin bu açılışlarda en çok heyecanlandığım hususlar, toplumsal tarafı kuvvetli olan bu ve buna misal projelerdir. Beşere dokunan, insanı önceleyen projelerdir. Bugün, bu proje mütevazı olabilir lakin işlevi, kıymeti ve hizmet ettiği alan icabı bence en heyecan verici, en hoş projelerden biridir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışının ta kendisidir. Hatırlamanızı isterim AK Parti iktidarına kadar engellilerin yasası yoktu, engellilere nasıl bir alan açılacak, neler yapılacak? Toplumdaki statüleri ne olacak? Devletin, toplumsal devletin sorumluluğu neler olacak? Bunları tanımlayan bir yasa bile yoktu. Memleket sevdalısı, insan sevdalısı Cumhurbaşkanımız, birinci yaptığı işlerden biri 2004 yılında bu maddeyi çıkarmak oldu. Sonra belediyelerimizde, büyükşehirlerimizde şu engelli rampalar dahi yoktu. Engelli insanlarımız sokağa çıkıp da bir yerden bir yere gidemezdi. ‘Gören göz’ projesi bakanlığımız devrinde geliştirdiğimiz ve tıpkı vakitte ulaşımda, erişimde hayatın her yerinde ‘ben varım’ diye telefon şirketleriyle, Telekom’la geliştirdiğimiz engelli insanlarımızı konutlarında istihdam edecek projelerde o devirde hayata geçirdik. Artık bu engelli problemi temelinde herkesin problemidir. Hepimiz bugün kendini engelli üzere görmeyen herkes engelli adayıdır. 6 ay evvel ben bunu yaşadım, çok önemli bir kaza geçirdim ve 3 ay yatağa bağımlı kaldım. Bu yaşadığım deneyim bana engelli kardeşlerimizi daha düzgün anlamama vesile oldu. İnsan yükü ağırdır, kolay bir şey değil. Fakat bu da bir imtihandır. Engellileri istediğimiz seviyeye getirmek için evvel zihinlerdeki mahzuru kaldırmamız lazım. Zihinlerdeki mahzur kalktıktan sonra artık engellilerimizle ortamızda birebir formda toplumsal hayatın içinde, çalışma hayatının içinde, sanatta, kültürde bulunabilirler. Hele hele böylesine gündüzlü bir engelli merkezi çok hoş bir fikir, tebrik ediyorum.”