CHP milletvekili Sarıgül’den BM’ye tepki! ‘Erzincan neyse Kıbrıs odur’

Sarıgül, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün bağımsız bir devletin egemenlik hakkına mahzur olamayacağının altını çizerek, “KKTC kendi vatandaşlarına, kendi topraklarına yol yapmak istiyor, Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerleri de buna maalesef pürüz olmaya çalışıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ada’daki öbür devletle eşit egemenlik ve eşit memleketler arası statüye sahip bağımsız bir devlettir. Birleşmiş Milletler Kurulu bu gerçeği artık kabullenmek zorundadır. Bu gerçek, şehitlerimizin kanıyla yazılmış ve kazanılmış bir gerçektir. Bu gerçeği değiştirmek isteyenler bunun bedelini ödemek zorunda kalır. Birleşmiş Milletler barış gücü, bağımsız bir devletin egemenlik hakkına Erzincan’dan soruyorum nasıl mani oluyor? Birleşmiş Milletler hangi yetkiyle ve sıfatla Kıbrıs’ta yol yapılmasını engelliyor. Bu hal asla kabul edilemez. Birleşmiş Milletler barış gücü, böylesine insani ve haklı bir projeyi engellemekle Kıbrıs Rum tarafının yanında olduğunu göstermiştir. Birleşmiş Milletler’in bu tutumunu kınıyorum. Kendisini adanın tek sahibi olarak gören Kıbrıs Rum tarafı, umuyorum ki asla ve asla bundan cüret almamalıdır ve yeniden umuyorum ki, Kıbrıs Rum tarafı, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD), silah ambargosunu kaldırma kararını uzatmasından da yürek almamalıdır. Kıbrıs, şehit ve gazilerinin yurdudur, can Erzincan’dan, Yunanistan’a, Kıbrıs Rum tarafına, Birleşmiş Milletler’e, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve tüm dünyaya sesleniyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti Kıbrıs konusunda 1974 yılında nasıl Kıbrıs’ın yanındaysa bugün de tıpkı biçimde Kıbrıs’ın yanındadır. Kıbrıs Türk milletinin ulusal davasıdır. Bizim için Erzincan neyse Kıbrıs odur. Erzincan’dan bir sefer daha Yunanistan’ı, Kıbrıs Rum kesitini uyarıyorum. Şunu tabir etmek istiyorum; Kıbrıs Rum bölümü ve Yunanistan, Amerika’ya güvenmeyin ayıdan post Amerika’dan dost olmaz.” tabirlerini kullandı.

Sarıgül, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel lider arayışının olmadığının altını çizerek, “Erzincanlı atalarından dedelerinden ecdatlarından öğrendiği omurgalı siyaset yapmaktır ve dik durmaktır. Bir Erzincanlı her vakit dik durur, güçlüden yana olmaz her vakit haklıdan yana olur. O gün Kemal Kılıçdaroğlu ‘Bismillah’ demiştir, bir ortaya gelmeyecek olan birçok siyasi parti bir ortaya getirmiştir ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihteki en yüksek oyunu almıştır. Kılıçdaroğlu, her şey bir alın yazısıdır, kısmet olup da iki puan daha almış olsaydı bu meydanda dolaşan aslan modülleri bu meydanda dolaşan yiğitler tahminen de bugün Çankaya Köşkü’nde Başbakanlık koltuğunda Cumhurbaşkanı vekilliği koltuğunda oturuyorlardı o vakit hiçbir şey yoktu. Yani Erzincanlı şudur; Erzincanlı tencere kaynarken yanımızda olmaz. Tencere kaynarken maymun oynarken herkes yanınızdadır, maharet tencere kaynamadığı vakit da o dostluğunuzu o kadirşinaslığınızı ve o vefanızı göstermektir. Türkiye Cumhuriyeti şu anda ana muhalefet partisine yeni bir başkan aramıyor, şu anda Cumhuriyet Halk Parti’mizin Kemal Kılıçdaroğlu’na Türkiye Cumhuriyeti’mizin Kemal Kılıçdaroğlu’na dünden daha fazla gereksinimi vardır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun vicdanlı merhametli, adaletli siyasetine inanıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz seçim devrinde tek başına uğraş vermiştir vakit vakitte yalnız bırakılmıştır ve Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmemiştir biz kendisine kazandıramadık sahiden yazıklar olsun bize. Birinci tıpta AK Parti ipi göğüsleyemedi o 15 günlük mühlet içersinde aslan modülleri, bugün konuşan o yiğitler genel liderimizin yanında olup da genel merkezden kol kanat gerip 15 günlük süreci güzel değerlendirselerdi bugün tahminen sonuç daha da faklı olurdu.” sözlerine yer verdi.