Ercan İtimat basın toplantısını yorumladı, Aziz Yıldırım’ın niyetini açıkladı

“Kim demiş Aziz Yıldırım ile Ali Koç ortak bir noktada buluşamaz, kin soslu bu taht hengamesi bir ömür uzunluğu sürer ve tek kaybeden Fenerbahçe olur diye?..
Onlar için de “mesele Fenerbahçe ise gerisi teferruat” değil mi sonuçta! İcap ederse tıpkı teşhisi koyarlar, birebir cümleleri kurarlar, tıpkı itirafa imza atarlar… Birebir küreğe sarılırlar “rahmetliyi” kara toprağa teslim etmek üzere.
Buyurun… Halef – selef her iki Lider da birebir kanıda:
“Fenerbahçe batmış”!..
“Hangi kulüp batmamış… Elle gelen düğün bayram” denilebilir tabi. Lakin bahsimiz Fenerbahçe.

‘BORÇLAR GİDEREK ARTIYOR VE ARTACAK’

İstediği kadar serveti olsun, hiçbir bireyin teminat veremeyeceği sürdürülemez borçlar içinde kadim kulüp… Üstelik giderek artıyor ve artacak. Kaçınılmaz olarak günün birinde duvara toslayacak.
Kim söylüyor?
Son çeyrek yüzyılın iki lideri.
Ali Koç ile sayın Aziz Yıldırım’ın yalnızca “olayın faili” konusunda yorumları farklı!.
Sayın Koç, Fenerbahçe’yi batık biçimde teslim aldığını tez ediyor, sayın Yıldırım, Ali Bey’in borcu zıplattığını söylüyor.
“Zaten batıktı” ile “kesin batıracak” teşhisleri, “batmak” fiilinde ortaklaşıp sayın Koç ile sayın Yıldırım’a el sıkıştırıyor ki, bu da sayın liderlerin Fenerbahçe’nin en büyük kulüp olduğu kabulünden, şampiyonluğun lakin yıldız futbolcu ve usta hoca ile geleceği kadar gerçekçi.

OLAĞANÜSTÜ GENEL ŞURA ÖNERİSİ

Muhasebenin derin labirentlerinde dolaşamayacak, alınamayan kupalarla avunamayacak Fenerbahçeliye de transfer haberleri ile oyalanıp Fenerbahçe’nin vahim durumunu içselleştirmekten diğer deva kalmıyor. “İnceldiği yerden kopar; bari biraz keyiflensek”!..
Evet… Dokuz yıllık şampiyonsuzluğun birinci dereceden sorumluları olan liderlerin borç-harç konusundaki trajik teşhisleri ortak. Mecburen farklı bahisler üzerinde tartışıyorlar.
Sayın Aziz Yıldırım’ın basın toplantısındaki ihtarlar mali değil idari oldu bu yüzden. Ortaya serpiştirilen para hesabı, “Fenerbahçe nasıl kurtulur” değil, “ben batırmadım” odaklıydı. Ve doğruydu.
Aziz Yıldırım, derhal ve ivedilikle Harika Genel heyet ile itimat tazelemesi gerektiğini söyledi Ali Bey’in…
Yerden göğe kadar haklıydı. 

‘SÖZ KONUSU F.BAHÇE İSE GERİSİ TEFERRUAT’

Ali Koç “Aday çıkma koşulunda” ısrar ederse devasını de buldu:
“Kimse yoksa ben olurum”.
Manşetlere çıktığı üzere Aziz Yıldırım’ın adaylık açıklaması değildi bu… Usulü değil zira. Tekrar Fenerbahçe’nin başına geçmek istese şart falan öne sürmeden deklare ederdi. Gönlündeki lider adaylarını açıklamazdı uzun uzun.
Peki, nedir niyeti?
Başkan Ali Koç’u harika genel heyete zorlamak, itimat tazelemesini, Fenerbahçe’nin daha güçlü bir idare ile yürümesini sağlamak…
Ne dedik!.. Kelam konusu Fenerbahçe ise gerisi teferruat.
Tabi bu ortada kantara çıkacak sayın Koç’un yükünü da öğrenecek ve Fenerbahçe geleceğini istediği üzere çizecek; o başka. Bunlar dolaylı faydadır ki, ana fikri zedelemez ve hiçbir sakıncası yoktur. Aslında, muhalefet, güç ve denetleme demektir. Deneyim ve yaşanmışlık dolu bir muhalefet ise hazine kıymetindedir.

‘OLUMLU VE YAPAN TEKLİFLERE ODAKLANMALI’

Sayın Koç ve idaresi, hiç alışılmadık halde asabiyetten arınmış Aziz Yıldırım açıklamalarının içinden, muhalefetin tabiatından kaynaklanan sivri sert kısımları cımbızlayıp yanıt yetiştirmek yerine, olumlu ve yapan tekliflere odaklanması gerekir.
Sayın Ali Koç’un son fırsat döneminde bir aikido atleti üzere rakipten gelen enerjiyi kendinin ve Fenerbahçe’nin lehine kullanması aklın, kaidelerin gereğidir.
Madem Fenerbahçe mali batakta, bir şampiyonlukla avunsun bari.”