Erdoğan: Karanlık pazarlıklarını gizlemek için mezhep tartışması açıyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta depremzedelerle buluşma programında konuşu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Asrın felaketini asrın dayanışması ile göğüsledik. Şimdi sarsıntının 2. haftasında kalıcı konutların inşasına başladık. Hatta bugün inşası tamamlanan köy meskenlerinden kimilerinin hak sahiplerine meskenlerini teslim ettik. Bundan sonra her hafta her ay bu türlü devam edeceğiz. Sakın bizi sarsıntı turistleri ile karıştırmayın. Cumhur İttifakı, Zillet ittifakına benzemez, ne derse onu yapar. Sarsıntı bölgesine gelerek imaj veren, gösteri yapan zelzele turistlerini sizler esasen güzel biliyorsunuz. Bizler buraya acıları paylaşmaya ve yaraları sarmaya geliyoruz. Yapılan işleri adım adım takip ediyoruz.
‘Burada yaptığımız iş yerleri ile alt yapısı ile adeta yeni kentler kurmaktır’
Deprem bölgesinde yalnızca konut yapmıyoruz. Burada yaptığımız iş yerleri ile alt yapısı ile adeta yeni kentler kurmaktır. Önceliğimizi depremzedelerimizin yaralarının sarılması olmasından vazgeçmeyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da dönüşüm ve rezerv projesi olarak çok sayıda konutun teslimini yaptık, temelini attık. Riskli yapısını dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza maaliyetin yarısını devlet olarak biz vereceğiz. Hedefimiz İstanbul’da bir yılda 300 bin konutun dönüşümünü 5 yılda ise 1 buçuk milyon konutun dönüşümünü tamamlamaktır.
‘Karadeniz Gazı’nın keşfi ile güç bağımsızlığı yolunda tarihi bir adım gerçekleştirdik’
Deprem bölgesindeki konutların da bir sene içinde tesliminin gerçekleşmesi ile afete karşı daha sağlam hale geleceğiz. Karadeniz Gazı’nın keşfi ile güç bağımsızlığı yolunda tarihi bir adım gerçekleştirdik. Bir ay boyunca konutlar kullanılan gazın tamamı, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma olan kısmı fiyatsız olacak. Lakin Bay bay Kemal buna inanmadı, yanındakiler buna inanmadı. Hele hele yavrucuklar var yanında. Onlar da dedi ki hani gaz ne vakit çıkacak? Gözünüz var kör müsünüz? Benim milletim görüyor ya o kâfi. Birileri varsın Londra tefecilerinin kapısında 300 milyar dolar arasın. Bunların buralardan bu türlü bir para getireceğine inanıyor musunuz? Bizler yalnızca Karadeniz gazı ile ülkeye yerli ulusal helal bir kaynağı kazandırdık. Artık Gabar’dan da çıkıyor. Onlar buna da inanmaz.
Karadeniz gazıyla ülkemize, pahası 500 milyar dolar ile 1 trilyon dolar ortasında hesap edilen yerli, ulusal, anamızın ak sütü üzere helal kaynağı kazandırdık
Kaynağını Karadeniz gazından alacak Aile ve Gençlik bankası kuruyoruz. Ailenin taşıyıcısı olan mesken bayanlarımızın emekliliğine buradan takviye vereceğiz. Gördüğünüz üzere kaynağını söylüyorum ve bu kaynaktan çıkanın nereye gideceğini de söylüyorum. O denli laf ola beri gele yok. Bunun benzerini bu kardeşiniz Norveç’te gördü. Geleceğimize inançla bakmamızı sağlayan ailemize buradan finanse edeceğiz. Her bahiste olduğu üzere bu bahiste da kimin ne dediğine, milletimizin ne istediğine bakacağız.
Bunlar LGBT’ci. Biz LGBT’nin karşısındayız, MHP LGBT’nin karşısında. Zira biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailelerimize leke sürdürmeyeceğiz. Varsın onlar LGBT’ci olmaya devam etsin. Biz kendimize bakacağız. Zira milletleri millet yapan güçlü ailelerdir ve bu ailelerde LGBT olmaz. Gençler dikakt ederseniz yeterli ve hoş gelişmeyi değersizleştirmeye çalışan bir kesim var.
‘Mezhep tartışması açıyorlar’
Türkiye’nin gençleri tasarladıkça, ürettikçe, katma bedel oluşturdukça milletimizin ve devletimizin karı da artacaktır. Diğerleri yaptıkça hayranlıkla seyrettiklerini kendi insanımız yapınca rahatsız olanları sizler yeterli biliyorsunuz. PKK’sından FETÖ’süne iş birliği yapanlar elbette bunlardan rahatsız olurlar. Dikkat ederseniz bu karanlık pazarlıklarını gizlemek için durduk yere etnik köken, mezhep tartışması açıyorlar. Halbuki bu ülkede kimse kimseye kökenini de mezhebini de sormaz. Bugüne kadar Erdoğan’ın ağzından bu türlü bir kelam duydunuz mu? Hürmet duyarız. Lakin bunu istismar vasıtası yapmak, bir mutfak konumu içinde bunu anlatmanın ne manası var? Seccade, secde nedir bilmeyenlerin, ağzından çıkandan bihaber olanların seçim öncesi başlattıkları bu istismar siyaseti ülkemizde taban tutmaz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin ardına sığınarak bu ülkeye faşizmin en ilkel formunu dayatanların dönemi kapanalı çok oldu. Şimdi birileri eski Türkiye’nin başka tüm hastalıkları üzere bu bahisleri da kaşımanın, kanatmanın, insanları birbirine düşman etmenin peşinde. Ne kadar uğraşsalar da buna da müsaade vermeyeceğiz.