Fenerbahçe Mali Genel Şurası’nda Aziz Yıldırım’a reaksiyon: Yazıklar olsun!

Fenerbahçe’nin 2022 Yılı Olağan Mali Genel Heyet Toplantısı Ülker Spor ve Aktiflik Salonu’nda başladı. Toplantıya Lider Ali Koç, Yüksek Divan Şurası Lideri Uğur Dündar ve kulüp üyeleri iştirak gösterdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İdare Konseyi Üyesi Fethi Pekin, bin 552 iştirakçinin bulunduğunu tabir etti.

Olağan mali genel heyet toplantısı başkanlığına oy çokluğuyla Uğur Dündar seçilirken, toplantı hürmet duruşu ve okunan İstiklal Marşı’nın akabinde başladı.

Toplantıda 2022 yılı idare heyeti faaliyet ve kontrol raporunun okunurken, 2022 yılı idare konseyi faaliyet ve kontrol raporu ibraya sunulacak. Daha sonra bütçe ve ek bütçe oylanacak.

Fenerbahçe Mali Genel Konseyi’nde dün lider Ali Koç’un fevkalâde kongreye gitmesini talep eden eski lider Aziz Yıldırım’a reaksiyon oldu. Genel heyette kelam alan Fenerbahçe Kongre Üyesi Suat Müftüoğlu, Aziz Yıldırım’a reaksiyon gösterdi. İşte detaylar…

Burak Kızılhan: 5 yıldızlı armamız resmen tescillendi

Burak Kızılhan, 5 yıldızlı arma ile ilgili olarak, “Kulübümüz 2022-23 dönemi prestijiyle 100 yıllık süreçte kazandığı 28 Türkiye şampiyonluğunun karşılığı olan 5 yıldızlı armayı hayata geçirdi. Armamız resmen tescillendi. Bu bahiste tarihi gerçekler ver münasebetlerle TFF’ye yaptığımız müracaat hala sürerken, kulübümüz beklemeyerek 5 yıldızlı olarak armamızı tescil ettirmiştir” dedi.

Göreve başladıkları günden itibaren tüzükle ilgili ezalar olduğunu tekraren lisana getirdiklerini kaydeden Kızılhan, “Biz tüzük konusunda çalışmalarımıza devam ederken yeni spor yasası yürürlüğe girdi. Çalışmalarımızı, yeni spor maddesine ahenk çerçevesinde tekrar şekillendirmek zorunda kaldık. Bu mecburilik 26 Ekim’e kadar uzatıldı. Biz de 26 Ekim’e kadar tüzük değişikliği için genel konseyi toplamak istiyoruz” diye konuştu.

Burak Kızılhan, yeni dönemde 25 bin kombine,16 bin 500 bilet satışı yapılacağını belirterek, gelecek dönem evre hakkının 5 maç ile sonlu olacağını kaydetti.

Fenerbahçe’nin borcu açıklandı

Fenerbahçe Kulübü 2022 yılı Olağan Mali Genel Şurası, Ülker Spor ve Aktiflik Salonu’nda devam ediyor. Mali Genel Heyete lider Ali Koç, idare konseyi üyeleri ve üyeleri katıldı. Fenerbahçe Kulübü Lider Vekili Erol Bilecik, kontrol konseyi raporunu okudu. Bilecik, “Bizim dışımızda birtakım gelişmeler olmasaydı yaptığımız tüm bu iyileştirmelerin en az 2-3 misli daha düzgün sonuçları açıklayabilirdik. Türkiye’de 5 yılda Euro 3,5 katına çıktı. 2018’de 612 milyon Euro borç devralmıştık. Bu borcu yüzde 60 oranla 386 milyon Euro’ya düşürdük” dedi.

Erol Bilecik’in akabinde kürsüye gelen Kontrol Şurası Üyesi Mehmet Vodina da, 31 Aralık 2022 prestijiyle Fenerbahçe Kulübü’nün borcunun 7 milyar 686 milyon TL olduğunu tabir etti. Vodina, kısa vadeli yükümlülüklerin 3 milyar 407 milyon TL, uzun vadeli yükümlülüklerin ise 4 milyar 279 milyon TL olduğunu açıkladı.

Suat Müftüoğlu’ndan Aziz Yıldırım’a reaksiyon: Yazıklar olsun

Fenerbahçe’nin 2022 Yılı Olağan Mali Genel Konsey Toplantısı’nda kongre üyeleri açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Kongre Üyesi Suat Müftüoğlu, dün yaptığı açıklama ile lider Ali Koç’u fevkalâde kongreye davet eden eski lider Aziz Yıldırım’a reaksiyon gösterdi.

Suat Müftüoğlu açıklamasında, “Eğer tartışmak istiyorsan, kulübün çıkarlarını konuşmak istiyorsan buraya geleceksin. Bütün varlığını ortaya koymaya çalışan bir liderimiz varken sen medya yoluyla tenkit yapacaksın. Yazıklar olsun.” sözlerini kullandı.

Aziz Yıldırım ne demişti?

Fenerbahçe’nin eski lideri Aziz Yıldırım, dün yazılı bir açıklama yaparak Fenerbahçe Lideri Ali Koç’u inanılmaz kongreye davet etmişti.

Aziz Yıldırım açıklamasında şu sözleri kullanmıştı:

Ali Koç imzasıyla, 5 Haziran Pazartesi günü, Fenerbahçe resmi sitesinden yapılan açıklama ile ilgili aşağıda yazılı görüşlerimi kamuoyu ile paylaşıyorum.

Bilmenizi isterim ki misyon yaptığımız devirlerde, topluluğumuzun böylesine ağır travmalar yaşadığı günlerin sonrasında, fevkalâde genel konseye yönelik ya da muhtemel adaylık ile ilgili bir açıklama yapmak aklımızın ucundan dahi geçmemiştir. Geçtiğimiz dönemin sonunda bu büyük travmayı topluluğumuza yaşatan Ali Koç ve idare heyeti arkadaşlarıyken, hiç sorumlulukları yokmuşçasına yapmış oldukları “Aday çıkarsa genel heyete gideriz” açıklaması, beş yıllık devirlerinin adeta bir özeti olmuştur. Üstten bakan, kendinde hiç yanılgı görmeyen, başarısızlığı sahiplenmeyen, hayali düşmanlar arayan bir bakış…

Kulübümüzün geleneklerinde, olağan genel şuraya bir yıldan daha uzun bir mühlet varken, kulübü, seçim sathi mahalline sokma üzere bir gelenek 2018 yılına kadar olmamıştır. 2018 yılında yapılan genel konseyden bir buçuk yıl evvel, bir Konya maçımıza dakikalar kala, kulübümüzü seçim sathi mahalline sokmak, “forma – kombine almayın, maça gitmeyin” halinde propagandalara ön ayak olmak, çanak tutmak, bu formda topluluğun bölünmesine sebebiyet vermek Ali Koç ve idaresinin bu kulübün içine sokmuş olduğu bir virüstür.

Bununla birlikte, kulübümüzün geleneğinde, yaşanan büyük aksiliklerin akabinde liderlerin ve idarelerin inanç oyu almak için genel heyete resen gitmeleri vardır. Denizli’de kaybedilen şampiyonluğun akabinde daha 5 ay evvel seçilen idare, itimat oyu almak için genel şuraya gitmiştir. Hakikaten Ali Koç da birinci defa o genel şurada idareye girmiştir. Hatta bir FETÖ Kumpası olan 3 Temmuz sürecinde iki arkadaşımızın üyelikleri için mahkeme kararı ile genel şura toplanmasına karar verildiğinde de ben tüm idaresi inanç oyu almak için seçime götürmüştüm. Bugün, o günlerden çok daha inanç tazeleme gereksinimi vardır; 5 yıllık büyük tarihi bir başarısızlık vardır. Tribünlerde istifa sesleri yükselmektedir, gruba ve idareye güvensizlik had safhadadır. Ali Koç ve idaresine düşen bu seslere kulak vermek, mazeret ileri sürmeden, inanç oyu alabilmek için fevkalâde genel heyete gitmek ve inanç tazelemektir. “İstenmediğim yerde durmam” diye taraftara kelam verenler, daha hangi halde istenmedikleri kanaatine varacaklardır?

Bu açıklama vesilesiyle mevcut idareye sesleniyorum:
Mevcut idare, birinci gününden itibaren, başarısızlıklarına, yetersizliklerine, tek mazeret ve kaçış yolu olarak beni ve arkadaşlarımı göstermektedir. Beni ve arkadaşlarımı hayali bir düşman olarak görmekten, yapamadıklarınıza mazeret olarak göstermekten bir an evvel vazgeçin. Ben, bu kulübe 20 yıl başkanlık yaptım. Kulübe kazandırmış olduklarım ortadadır. Benim duruşum aşikardır; hiçbir şeyi bâtın kapaklı yapmadım, yapmam, bunu beni tanıyan herkes âlâ bilir. Bu kulüp tarihine geçmiş bir lider olarak, Fenerbahçe için her vakit söyleyecek bir kelamım vardır. Bunu da hiçbir vakit kapalı kapılar gerisinde yapmadım. Fenerbahçe ile dertlenen insanların benimle türlü ortamlarda yaptığı görüş alışverişleri sizleri rahatsız etmemelidir, bu durum bilhassa topluluğumuzun içinde bulunduğu karamsar ortamda çok da olağan bir durumdur.

Bu kulüp, tüzüğün aradığı şartları sağlayan yüzlerce lider adayı çıkaracak potansiyele sahiptir. “Ali Koç olmaz ise kimse kulübe mali takviye sağlayamaz” kelamı yandaşlarınız tarafından ortaya atılmış ve Fenerbahçe’de karşılığı olmayan şuurlu bir söylemdir. Ayrıyeten bu telaffuz, insanları, Ali Koç’un yalnızca parası için lider seçildiği üzere yanlış bir fikre yöneltmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü kimseye muhtaç değildir. Muhtaç olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Başkanlık zenginlik ile alınan bir imtiyaz değildir. Başkanlık, yönetme hüneri ile, yüksek tertip yeteneği ile, mevcut kaynaklar ile yapılabilecek bir misyondur. Türk Spor tarihi, paralı olmayan, yüksek yöneticilik marifeti ile büyük sportif muvaffakiyetler elde etmiş liderler ile doludur. Merhum Süleyman Seba bunun en hoş örneklerinden biridir.
Fenerbahçe Spor Kulübü’ne 5 yılda Ali Koç’un tek başına milyarlarca lira verdiği, bu sayede kulübün ayakta kalabildiği büyük bir palavra olduğu kadar birebir vakitte taraftarlarımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Kulüp liderlerinin kulübe yaptığı hibeler her devirde olmuştur, lakin hiçbir lider bu kadar başarısızlığa karşın buna tutunarak iktidarda kalma çabası vermemiştir. Keza geçmişten günümüze, kulübümüzün sponsorları olan büyük şirketler, kulübümüzün büyüklüğü ve marka kıymeti ile bir birliktelik kurmuştur; kulübe sağlanan sponsorluklar hiçbir vakit Liderlerin kendi şahsi katkısı olarak değerlendirilmemiştir. Aksi değerlendirmeler, sponsorlarımıza yönelik büyük bir haksızlıktır. Bu tip değerlendirmelerden bir an evvel vaz geçilmelidir.

Bu beş yıllık süreçte taraftarlarımız kulübümüze, Ali Koç tarafından sağlanan maddi dayanağın kat be kat fazlası bir dayanağı, hem gruplarımızın maçlarına gelerek ve eser satın alarak, hem de Fener OL, Mesut OL üzere kampanyalar yoluyla sağlamıştır. Taraftarlarımız tarafından sağlanan bu kıymetli dayanak ile birlikte, bizim devrimizdeki futbolcuların satışlarından elde edilen bonservis gelirleri, Futbol A.Ş’nin bedelli sermaye artırımı ve amatör şubelerden gelen vergi iadesi dayanağı düşünüldüğünde, yüz milyonlarca euronun, sayısız teknik yönetici ve futbolcuya çarçur edilmesinin tek sorumlusu Ali Koç ve idaresidir. . Ali Koç tarafından sağlanan maddi dayanak, varlığı inkar edilemez başarısızlığın eleştirilememesine bir münasebet asla değildir. Fenerbahçe’yi yönetmek demek, kulübe salt para girişi yapmak değil, tüm bu finansal sistemi hakikat yönetebilme kabiliyetine sahip olup sportif muvaffakiyet elde etmek demektir. Bir kez daha tabir etmek isterim ki Fenerbahçe Spor Kulübü hiç kimsenin, hiçbir şirketin, vakfın, derneğin, ailenin, toplumsal oluşumun malı değildir. Fenerbahçe Halktır. Fenerbahçe Halkındır. Daima de o denli kalacaktır.

Bugün geçiştirmek istediğiniz, itimat tazelemek için almanız gereken, inanılmaz genel şura kararı, bir süre sonra alınmış olsa bile kulübe telafisi kabil olmayan ziyanlar verecektir. İdarenizin kalan bir yıllık müddetinde ekibe, teknik takıma ve idareye tam takviye fakat genele şuranın vereceği güvenoyu ile mümkün olabilecektir. Tarihimizde bunun pek çok örneği vardır. Şahsî telaşlar ile kulübün ziyanına olabilecek bir kararı almayın, kulübümüzü derhal harika genel şuraya götürerek itimat oyu alın. Beş yıl evvel ikazda bulunduğum mevzuların bugün motamot gerçekleşmiş olmasını görmek de beni üzüyor. Kadromuzdaki Ferdi, Arda ve benzerleri üzere yetenekleri kaybetmeyip elinizde tutun; tıpkı 2021 yılında söylediğim üzere bunların yanına geçmişte olduğu üzere yeni Alexler, Roberto Carloslar, Anelkalar, Hooijdonklar, Ortegalar, Appiahlar, van Persieler, kısaca dünya çapında yıldızlar katın. 1 yıl sonra da üzülmemek, kulübün ziyana uğramaması, vakit kaybetmemesi için bütün bu söylediklerimi dikkate alın ve gereğini yapın.

Son 5 yılda kazandığımız tek kupa olan Türkiye Kupası şampiyonluğu için futbol kadromuzu kutlarım. Bununla birlikte, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gayesi ve vizyonu Türkiye Kupası Finali asla olmamıştır, olamaz. Maddi ve manevi kıymetini, yıllar evvel yitirmiş bir kupa tertibin finalinin kazanılması, Fenerbahçe Spor Kulübü Lider ve idaresinin beş yıllık makus icraatları için bir kurtuluş ümidi asla olamaz. Fenerbahçe taraftarı da kazanılmış ya da kaybedilmiş bir Türkiye Kupası tertibi sonucu ile muhasebe yapmayacak kadar büyük bir taraftardır.

Üzülerek söylemem gerekiyor ki bizler Ali Koç’un hayal ettiği Fenerbahçe’nin amacının Türkiye Kupası olan bir Fenerbahçe olduğunu görememişiz, anlayamamışız. Fenerbahçe üzere bir çınarın tek bir koluna ziyan gelmemesi için maddi ve manevi birçok kaybı göze alarak 1 yıl mahpus yatmış şahsım ve yol arkadaşlarım ismine bu satırları tarihe bir not olarak düşmeyi misyon kabul ediyor, mevcut lider ve idarenin gerekli adımları daha fazla vakit kaybetmeden bir an evvel alması gerektiği tarafındaki niyetlerimi kamuoyuna sunuyorum. Bugün sayıları 50 bini aşan ve milyonlarca Fenerbahçe taraftarının temsilcisi olan genel şura üyelerimizi, Fenerbahçe’nin büyük gayelerine uygun olarak ve anlık başarılara odaklanmadan, mevcut idarenin icraatları konusunda bir muhasebe yapmaya, kulübümüze ve kulübümüzün geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum.