FETÖ’cü Orhan İnandı hakkında gerekçeli karar açıklandı

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın gerekçeli kararında sanık İnandı’nın FETÖ yapılanmasına 1985 yılında katıldığı ve örgüt içerisinde “Bilal” kod ismi ile yer aldığı belirtildi.

Gerekçeli kararda, İnandı’nın FETÖ’de çeşitli vazifeler aldığı, ve örgüte bağlı eğitim kurumlarında yöneticilik yaptığı belirtildi.

İnandı’nın FETÖ elebaşı Gülen’in talimatıyla 1995 yılında Kırgızistan’a gittiği Sebat Eğitim Kurumları AŞ’de genel müdür yardımcısı, 1998-2001 yılları ortası idare şurası lider yardımcısı olarak misyon yaptığı belirtildi.

Gerekçeli kararda 2016 yılında yapılan darbe teşebbüsü sonrasında İnandı’nın Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan “ülke imamlarından” sorumlu olarak “Orta Asya imamlığı” misyonunu üstlendiği anlatıldı. Kararda, İnandı’nın 2016’da yapılan darbe teşebbüsü sonrasında Kırgızistan’da topladığı paralarla örgütün üst seviye yöneticilerine maddi yardım yaptığı, kalacak yer ayarladığı, ülkeye girmede ve ülkeden ayrılmada yardımcı olduğu, vatandaşlık ve pasaport alınmasında aktif rol oynadığı belirtildi.

Verilen gerekçeli kararda şu sözlere yer verildi:

“Sanık Orhan İnandı 2019’da Amerika Birleşik Devletleri’ndeki örgüt önderi Gülen’in kampındaki yurt dışı koordinatörü Ali Ursavaş isimli üst seviye örgüt mensubu tarafından organize edilen Kazakistan ülke imamı Mesut Cet, Tacikistan ülke imamı Sabahattin Günay ile örgütün toparlanmasına yönelik kararların alındığı toplantıya katıldığı, toplantıda alınan kararların Kırgızistan da uygulandığı tespit edilmiştir. Sanık İnandı’nın Kırgızistan’da siyasi olarak ilişkiler kurduğu ve örgütün Türkiye yapılanmasında olduğu üzere Kırgızistan yapılanmasında da devlet kademelerine yerleşmesinde rol oynadığı, FETÖ’ye üyeler kazandırmak emeliyle örgüte ilişkin eğitim kurumu olan Sebat Eğitim Kurumlarına bağlı olan birçok okulun açılışında da vazife aldığı belirlenmiştir.”

Ayrıca gerekçeli kararda şunlarda yer aldı:

“İnandı’nın Orta Asya’daki FETÖ üyelerine örgütün gayeleri ve amaçları istikamtinde örgütsel talimatlar verdiği, örgütün emeli istiksmetinde ömrünü sürdürdüğü, silahlı terör örgütünün ideolojisini, maksatlarını, faaliyetlerini benimsediği, örgütle organik bağ kurduğu, örgüt ismine yapılan faaliyetlerde etkin olarak rol aldığı, örgüt üyelerine maksat tayin ettiği, bu biçimde sanığın hiyerarşik olarak örgüt üyelerinin üzerinde bulunduğu geniş bir alanda iş kısmı yapabildiği tespit edilmiştir. Sanığın örgütsel faaliyetleri denetleyebildiği, buyruk ve direktif verebildiği, sanığın bu aksiyonlarının örgüt üyeliği cürmü boyutunu aştığı ve örgüt yöneticiliği cürmünün sübutuna kanıt niteliğindeki örgütsel aksiyonlarda bulunduğu, anlaşıldığından ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ hatasından cezalandırılmasına karar verilmiştir.”