Galatasaray’da Okan Buruk’tan Fatih Terim sözleri! “İmzadan sonra aradı”
Süper Lig’de şampiyonluğa ulaşan Galatasaray’da Teknik Yönetici Okan Buruk, ‘Az Evvel Konuştum’ programına konuk oldu. 49 yaşındaki teknik adam gündeme dair değerli açıklamalarda bulunurken, dönemin da bir değerlendirmesini yaptı.
İşte başarılı çalıştırıcının açıklamaları şu biçimde:
‘BAKILDIĞINDA 3 KADRO DA BAŞARILI OLDU’
“Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin şampiyon olması lazımdı. 2.44 ile şampiyon olduk. Başakşehir ile şampiyon olduğumda puan ortalaması 2.10’du.”
“Biz daima bu türlü 23 üzerinden gittik. Başlığımızı 23 üzerinden attık. Mucizevi bir şey oldu. Hiçbir şey mucize değil bu ligde lakin geçen seneyi 13. sırada bitirdik, bu sene şampiyon olduk. Hak edilmiş şampiyonluk başlığını atarım. Fenerbahçe ve Beşiktaş da başarılı baktığında. 3 ekip başarılı oldu, 1’i daha başarılı oldu.”
“Aslında birinci idmanda konuştuğum beşerler yok şu an. Kampa gittiğim takım bu takım değil. Birinci kampımızın takımından 2-3 kişi kaldı.”
‘KENDİ DÜZEYİNİZDE KADRO BULMALISINIZ’
“Bir kadrodan ayrıldığında, kendi düzeyinizde grup bulmak zorlaşıyor. Sergen Hoca onu yaşıyor. Başakşehir sonrası 1.5 sene bekledim. Kendi seviyenizdeki kadrolarda çalışmalısınız. Şampiyon unvanı alınca o düzeyde gitmelisiniz.”
‘GALATASARAY OLARAK ŞAMPİYON OLDUK’
“Bugün stadyum doluluk oranlarına baktım, 45 bin ortalama ile oynamışız. Stadyum açıldığından beri en yüksek ortalama olabilir. Seyirci, ekibe inandı. Bu psikolojiyi erken kırdık. Transferler çok kıymetliydi bunda. Galatasaray’da çalışmadan evvel ‘Bir gün inşallah Galatasaray olacak, en gerçek vakitte olsun’ derdim. Dursun Beyefendi, Erden Beyefendi… Hakikat bir takım, yanlışsız vakitte oldu. Yalnızca futbolcu, hoca değil; topluluk ve Galatasaray olarak şampiyon olduk.”
‘ÇOK SEVDİĞİMİZ KİMİ OYUNCULARLA YOLLARI AYIRDIK’
“Geçen yıldan Kerem, Nelsson, Marcao en başarılı, ayakta kalmış oyunculardı. Biri transfer oldu dönem başında. Onun yerine çabucak birini koymak gerekti. Öteki bölgelere transfer gerekiyordu. Oyuncular da ruhsal olarak düşüşteydi. Türk oyunculardan reaksiyon alanlar vardı, baskıyı hissedenler vardı. Çok sevdiğimiz birtakım oyuncularla yolları ayırdık. Genel olarak birçok mevkinin transfere muhtaçlığı vardı. Bunun üzerinden gittik.”
‘FATİH TERİM BENİ TEBRİK ETTİ’
“İmza attıktan sonra Fatih Hoca beni aradı, tebrik etti. Benim için çok bedelli, Galatasaray ve ülke için kıymetli bir insan. Hepimiz çok hürmet duyuyoruz. Şampiyonluk sonrası konuştu. Onlar, Türk teknik yöneticilerin yolunu açan, maksat gösteren biri. Fatih Hoca, Avrupa’da iki kıymetli kulüpte çalıştı. Türkiye’de yetişmiş teknik yöneticiler ortasında bu kadar başarılı bir meslek kimsede yok.”
‘BİRBİRİMİZE DAYANAK OLMAK GEREKİYOR’
“Fatih Hoca ile bilhassa konuştuk. ‘Okan güzel olsun’ dedi. Hoca bilhassa, ‘Sormak istediğin bir şey olur, danışmak istediğin bir şey olur telefonum sana daima açık’ dedi. Yanımızda olması, hissettirmesi, takviye olması değerlidir. Başakşehir’den ayrılırken Aykut Hoca’yı aradım. Sormak istediği bir şey var mı, ulaşmak istediği veri var mı ilettim. Meslektaşınıza hürmet, sevgi değerlidir. Birbirimize açık olmak, takviye olmak gerekiyor.”
‘MATA İLE KONUŞTUK’
“Dün Juan Mata ile konuştuk. İnanılmaz pahalı bir insan. Vakit zaman bana kızdığını söyledi. Az oynayan, çok oynayan durumu farklı oluyor. Oynamayan oyuncu vakit zaman mutsuz oluyor. Ekip içerisindeki âlâ davranışlı oyuncu sayısının fazla olduğunu söyledi Mata. Benim için değerlisi bu.”
‘OYUNCUYU ANLAMAK LAZIM’
“30-32 tane farklı beşerle konuşuyorsunuz. Farklı reaksiyon geliyor. Bazen duymamazlıktan geliyorsunuz. Bir ağabey, baba üzere sarılmak, işin içinde tutmak gerekiyor. Kovmaya başladığınızda birçok bireye ziyan verebilirsiniz. Benim tabiatımda evvel oyuncuyu kazanmak var. Ben de, oyuncu da yanılgı yapabiliyor. Oyuncuya anlatmak gerekiyor, neden az oynadığını.”
‘O FOTOĞRAF BENİM İÇİN ANLAMLI’
“Icardi’nin Ankaragücü maçı sonrası beni omzuna aldığı fotoğraf benim için çok manalı, hatta biraz da utandım. Yere inmek istedim. Bakma elimi kaldırmışım fakat yük olmak da istemem. Fotoğraf olarak benim için teknik yöneticilik hayatım boyunca aklımda kalacak fotoğraflardan birisi oldu. Benim de İtalyanca konuşabilmem, güç anlarında ona dayanak olmam da kıymetli. Ailesinin yanına gitmek istediğinde 2 gün daha kalıp mı gitse diye düşündüm lakin ona baktığımda aldığım güç çok oburdu. O hafta da şiddetli bir deplasmana gidiyorduk fakat orada onu tutsam geleceği ile ilgili yapacağı bir şeyde noksan kalacaktı. Bunları düşündükten sonra o denli bir karar verdim.”
GOMIS KRİZİNİ ANLATTI
“Bir oyuncunun sorunu olabilir, benle olabilir, öbür arkadaşıyla sorunu olabilir. Daima bir arada çözünce sorun kalmıyor. Sarılarak çıkıyorsun. Benim de yanılgı yapma talihim var, kusur yapabilirim. Bu türlü bir şey var. Oyuncu da yapabilir. Bunu daima birlikte çözmek, onları da işin içine katmak. Gomis ile bu türlü bir kriz yaşadık. Hepimizin çok paha verdiği biri. Şampiyonlukta çok hissesi var. Dönem başı attığı goller, dönemin devamında kadroya verdiği dayanak, oynamadı hiç ses çıkarmadı. Yalnızca bir maçta bir şeye bozuldu, reaksiyon koydu ortaya. Tekrar onu oyuncularımla birlikte kazanmak benim için çok değerli, çok bedelli. Gomis’in son yılıydı. Oynayarak uğurladık.”