Sivasspor-Fenerbahçe maçının akabinde Jorge Jesus için olay yorum! ‘Beraberliği özlemiş olmalı’

Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final birinci maçında Sivasspor, Fenerbahçe’yi konuk etti. Müsabakada gol sesi çıkmazken Milliyet Gazetesi muharrirlerinden Ercan İtimat, 90 dakikayı kaleme aldı.

Karşılaşmayı değerlendiren Ercan İnanç, yazısında Jorge Jesus’un tercihleri hakkında dikkat çeken bir yorumda da bulundu. 

HİÇ OYNAMASAYDINIZ!.. / ERCAN GÜVEN

Aynı ekipler tıpkı yerde beş gün ortayla yeni bir 90 dakikaya çıkınca kaldıkları yerden devam eder sanılır lakin lig çabasının zerresi yoktu kupa yarı finali birinci ayağında. Zira ortada çözülemeyen bir düğüm vardı.

Sivas’ın sağlam orta alanı, kanatları da kullanamayan Fenerbahçe’ye bir tek uzun topları bırakmış, Sivasspor’un ise yalnızca sağ kanatta topu Gradel’le buluşturup onun suratından ve tekniğinden gol umma bahtı kalmıştı.

Ayrıca, iki ayaklı kupa yarı finalinin Sivas ayağına her iki kadro da temkinli oynamak için çıkmıştı. Hatta berabere kalmak için!..

Oysa rövanşa İstanbul’a gelecek geçen yılın kupa şampiyonu Sivasspor, kendi alanında işini kolaylaştıracak bir sonuç almalıydı ki, o da farkında değil üzereydi.

İşte bu noktada Fenerbahçe’nin kısa müddetli diklenmesi ortaya çıktı. Fenerbahçe bir mühlet gol arar üzere yaptı. Birinci yarı, Peres’in kestiği topa kale önünde Pedro’nun dokunamayışı ile başladı. 45 dakikada top ezme, kusurlu pas, durum kaçırma, ofsayt ile dolu Pedro performansı siftah yaptı böylelikle.

Jesus’un Pedro ile Emre Mor’u yan yana koyup çift santrfordan vazgeçemediği maçın başında Emre, Ferdi birinci maçtaki gollerine devam etsin diye konum yarattı lakin maçın çalışkanı Ferdi’nin şutu birinci yarının yıldızı Sivas kalecisi Muammer’de kaldı.

Ardından Mert Hakan’ın soldan ortasında İrfan Can’ın başını da Muammer çıkardı ve birinci yarının son saniyelerinde İrfan Can’ın az farkla dışarı çıkan sert şutuna kadar maçta konumlara orta verildi.

Fenerbahçe’nin her daim yükselen adamı Ferdi, 45 dakika içinde sağ bek-sağ kanat-ve forvet oynadıktan sonra ikinci yarıda Emre ile Osayi değişince sağ beki Osayi’ye bırakıp sağ kanada geçti. Akabinde Mert Hakan ile Pedro’yu çıkardı Jesus ve Arda ile Batshuayi’yi alana sürdü.

Artık kreatif bir orta alanı olmuştu İrfan Can ve Arda ile Fenerbahçe’nin. Süratli bir sağ kanadı vardı Ferdi ile. Son çeyrekte Peres’in karşısına sağa geçse de Gradel, Osayi’ye teslim edilince, kazanmaması için bir sebep kalmamıştı Fenerbahçe’nin.

Lakin isteyen kim?

Son on dakika Rossi ve İrfan Can’ı çıkarıp Crespo ile King’i sokan ve santrfor sayısını vazgeçemediği üzere çiftleyen Jesus’un atılımı bu kere göstermelik üzereydi. Nitekim beraberliğe razı olmayıp kazanmak istese onun saha kenarındaki hudut krizlerini, bağırıp çağırmalarını izlerdik ancak bu defa eser yoktu.

Çünkü rahattı… Maç iki ayaklıydı ve eleştirisiz bir beraberliği özlemiş olmalıydı Jesus.

Son dakikalarda Fenerbahçeli futbolcuların biraz başına buyruk hareket edip teknik yöneticilerinin planlarını bozacak formda ferdî gol arayışları vardı lakin sonuç alamadılar neyse ki!.. Skordan herkes o kadar mutluydu ki, King’i penaltıyla durduran Muammer’e bile düdük çalmadı hakem, görmeyen hakemi uyarmadı VAR… Fenerbahçe’ye gelince “gözleri VAR fakat görmüyorlar”!

Öyle bir maçtı ki, ne bir karar yarattı, ne tat verdi, ne de sonuçları oldu. Oynanmasa da olurdu yani.