Tek başına mucizevi besin! Bebeğinizi süte doyurmanın 8 kolay yolu

Anne sütü, bebeğin bilhassa de birinci altı aylık gelişiminde D vitamini haricinde muhtaçlık duyduğu tüm vitamin ve mineralleri tek başına karşılayabilirken, emzirmek de anne sıhhati açısından sayısız yarar sağlıyor. Fakat bazen anneler gereğince emziremediklerini, bu yüzden bebeklerinin kâfi gelişimi gösteremeyeceğini düşünerek kendilerini gerilime sokup başarısız hissediyor. Meğer emzirme istek ve bilgiye sahip her bayanın rahatlıkla başarabileceği bir süreç. Kendilerini başarısız hisseden annelere verilecek dayanakla bu durumun çok kolay aşılabileceğini belirten Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu, çiçeği burnunda annelere başarılı emzirmenin 8 tesirli yolunu açıkladı.

1- DOĞUMDAN KISA MÜDDET SONRA EMZİRMEYE BAŞLAYIN

Emzirme fikrine hamilelik sürecinde hazırlanın. Bebek dostu hastanelerde bebek, doğumdan çok kısa müddet sonra anne ile buluşturulur. Çünkü bebeğin emmeye en çok istekli olduğu vakit dilimi doğumundan sonraki bir saattir. Bebeğiniz çok az emse de yeni tabiatın midesinin bir çay kaşığı süt ile dolacağını sakın aklınızdan çıkarmayın.

İlk sütünüz yani ‘kolostrum’ çok pahalı bir süttür. Bağışıklık sistemini güçlendirecek, büyüme ve gelişmeyi sağlayacak özel bir içeriğe sahip. Mucizevi bir değere sahip olan ve adeta ‘aşı’ denilebilecek olan bu sütten bebeğinizin yararlanmasını sağlayın.

 2- GÜNDE 3 LİTRE SU İÇMELİSİNİZ

Emziren annenin kesinlikle günde 3 litre su içmesi gerekiyor. Zira su, anne sütünü artıran temel besin unsurudur. Suyun yanı sıra ayran, kefir, taze sıkılmış meyve suyu ve çorba da içilebilir. Lakin kahve, çay, gazlı içeceklerle kimi bitki çaylarından uzak durulmalı.

Anne sütünün içerisinde bebeğin muhtaçlığı olan su da çokça bulunduğundan bebeğinize bilhassa birinci 6 ayda su vermeyin. Tıbbi bir gereklilik olmadığı takdirde mama ve emzirme devrinde ‘süt artırıcı’ olduğu sav edilen bitkisel destek ismi altındaki eserlerden uzak durmalısınız.

3- ‘SÜTÜM GELMİYOR’ DİYE EMZİRMEYİ BIRAKMAYIN

Çiçeği burnunda birçok annenin anne sütü yerine mamayı tercih etmesinin en önemli etkenlerinden biri, sütünün gelmediği ya da az geldiği için bebeğinin aç kalabileceği telaşı oluyor. Bu telaşın yersiz olduğunu vurgulayan Dr. Çiğdem Yavrucu, şunları söyledi:

“Annenin tıbbi bir rahatsızlığı yoksa sağlıklı ve istikrarlı besleniyor, bol bol su içiyor, olumlu ve hoş niyetlerle kendini rahatlatıp emzirme tekniklerini gerçek uyguluyorsa sütü bebeğine kesinlikle kâfi gelir. Bebek memeyi emdikçe annenin beynine ‘bebek aç ve süte muhtaçlığı var’ iletisi gidecek ve emzirme yolları açılarak gereğince süt üretilecek. İkiz bebekleri olan anneler bile her iki bebeğe yetecek kadar süt üretebilirler.”

4- BEBEĞİNİZİ SIK ARALIKLARLA VE EMMEK İSTEDİKÇE EMZİRİN

Bebeğinizi emzirmek için bilhassa birinci haftalarda vakit aralıkları yapmayın, sık sık ve emmek istedikçe kesinlikle emzirin. Emzirdikçe sütünüz gelecek lakin göğüslerin gereğince boşaltılamaması durumunda süt imali azalacak. Bu nedenle göğüsleriniz yeterlice boşalana kadar emzirmeye devam edin.

Memeden süt gelmesi için en kıymetli uyaran bebeğinizin memenizle buluşması ve sonuna kadar emmesidir. Bu nedenle emzirmeye başlamadan evvel göğsünüzün ucundan birkaç damla sütü bebeğinize damlatarak motive edin. Uyuyan bebeğin emzirme için uyandırılmaması gerektiği kanısı toplumdaki yanlış inanışlardan biri. Bebeği bilhassa birinci aylarda günde 10-12 kere emzirmek gerektiği için uyuyor olsa da iki saati geçmişse uyandırarak emzirin.

5- EMZİRMEDEN EVVEL KESİNLİKLE ELLERİNİZİ YIKAYIN

Ellerimiz, gün içerisinde en fazla kirlenen organımızın başında geliyor. Eller, etraftaki bakteri ve virüslerin de bulaşmasında çok değerli bir etken olduğundan ellerinizi sık sık yıkamalısınız. Bilhassa de bebeğinizi her emzirmeden evvel kesinlikle yıkamaya itina göstermelisiniz. Göğüs başınızın ve etrafının pak olduğundan emin olmalısınız.

Meme uçlarını tahriş etmemesi için suyla temizleyin, emzirmeden sonra da göğsünüzdeki bir iki damla sütle etrafını yumuşakça silmeniz kâfi. Meme başlarınızı sabun, ıslak mendil ve alkol içeren eserlerle temizlemekten kaçının. Bebeğiniz için anne kokusu büyük ehemmiyet taşıdığından emzirme müddetiniz boyunca parfüm sıkmayın.

6- GÖĞÜS BAŞINDA ÇATLAK VE YARAYA KARŞI BU TEDBİRLERİ ALIN

Birçok annenin mustarip olduğu ve bebeğini emzirmekten alıkoyan etkenlerden biri de göğüs başındaki çatlaklar ve yara oluyor. Meme başındaki çatlak ve yaranın önüne geçmek için bebeğinizin yalnızca göğsün uç kısmını değil, etrafındaki kahverengi kısmı da ağzına vermeye dikkat edin.

Bebeğiniz yalnızca göğsünüzün uç kısmını emerse çatlak ve yara oluşumuna neden olabilir ve canınız yanacağı için emzirmeye orta vermenize ya da son vermenize neden olabilir. Lakin bu kolay tedbirlerle bu sorunun üstesinde çarçabuk gelebilirsiniz. 

7- KENDİ DİYETİNİZE ÇOK DİKKAT EDİN

Lohusalık devri özel bir süreçtir. Hakikat beslenmeniz emzirme sürecinizi etkileyebilir. Bu süreçte sağlıklı besinler yemeyi tercih edin. Akdeniz diyeti ve bol su, sizin için ülkü olanı. Yediğiniz her besin sütünüzün içeriğini tesirler. Bebeğinizin de yediğiniz sağlıklı besinlerden oluşan bir süt menüsünden beslendiğini hayal edin.

Her bebeğin gelişimi kendine mahsus olsa da genel olarak birinci 6 ayda bebekler ortalama ayda 800 gr alırlar. Uzunlukları da 1.5-2 cm kadar uzar. 6 aydan sonra kilo alımı ayda 200-500 gr ortasına düşer, uzunluğu da 1 cm kadar uzayabilir. Uzunluk ve kilosu olağan gelişiyorsa, siz bu işi başardınız demektir.

8- SİZE ÂLÂ GELEN ŞEYLERE ODAKLANIN

Psikoloji, fizikî sıhhat kadar kıymetli diyen Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Yavrucu, “Annelerin ruhsal olarak kendilerini düzgün hissetmeleri emzirmenin devam etmesi için çok değerli. Emzirme sürecinde keder yaşanması, birçok annenin sütünün azalmasına yol açar. O nedenle, anne de şuurlu davranarak, bebeğini düşünerek, etraftan gelen olumsuz tesirlerden uzak durmaya çalışmalı. Annenin etrafındakiler bilhassa babalar bu özel süreci düşünerek, anneye moral olarak dayanak vermeli. Kendini güzel hisseden anneler, emzirmeye daha yeterli odaklanabilirler” dedi.