‘Veda Mektubu’nun Ziya’sı Selim Bayraktar: İsterlerse baklavalarımı gösteririm!
Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Veda Mektubu’nun başrol oyuncularından Selim Bayraktar, geçtiğimiz ay dünya konutuna girdiği eşi Emel Karaköse ile Nişantaşı’nda görüntülendi. Bir restoran çıkışı objektiflere poz veren ikili, ayaküstü basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Setin şimdi tatile girmediğini ve bu nedenle tatil planı yapmadığını anlatan oyuncu, dizisinin reytinglerinin arttığını söz edip; “Tatil planları şimdi yok zira setimiz devam ediyor. Reytingimiz arttı biraz, çok seyreden var. İşin sırrı senaryoda, bir de rakiplerinde. Rakiplerinle burun buruna kalıp o canlı kanlı savaşı kim kazanır durumu var burada. O yüzden oyuncunun, senaristin, takımın canlı olması lazım. Yaz yaklaştıkça kendini motive etmek çok zor” halinde konuştu.
“BAKLAVALARI GÖSTERMİYORUM”
Ünlü isim ayrıyeten mesleğinde bedenini kullandığını, eski jimnastikçi olduğunu için tertipli spor yaptığını söyleyip, şöyle konuştu:
Ben çocukluğumdan beri spor yapıyorum, çoklukla vücudumla çalışıyorum. Eski jimnastikçiyim, hâlâ istikrar sporları yapmaya çalışıyorum. Bir yandan da mesleğime de dokunması lazım. Zira mesleğimde bu vücuda gereksinimim var, işimi de uzun yıllar yapmak istiyorum.
Oyuncu, “Genelde oyuncular ekranda ve toplumsal medyada kaslı bedenlerini gösteriyor. Sizden de bu türlü bir şey görebilir miyiz?” sorusuna “Fena değilim aslında. Ben baklavaları göstermiyorum fakat isterlerse gösteririm. Ben yalnızca spordan paylaşım yapıyorum, biraz tahminen şevk ve güç verir insanlara diye” diye yanıt verdi.
“SENİ ANLAYAN BEŞERLE BERABERSEN ÖMRÜN UZAR”
Geçtiğimiz ay Emel Karaköse ile hayatını birleştiren Bayraktar, uygun eş seçilmesi halinde evliliğin ömrü uzattığını belirterek; “Evlilik hoş şey, yeterli gidiyor. Sevdiğini bulursan, seni anlayan, senin de onu anlayabildiğin bir beşerle berabersen ömrün uzar. İmzadan sonra hayatında bir şey değişmiyor, geçen de onu konuşuyorduk. Biz birebiriz, değişmedik” dedi.
Karaköse ise 48 yaşındaki Bayraktar ile ruhlarının birbirini bulduğunu söyleyip, mutluğunu şu sözlerle anlattı:
Ruhlarımız birbirini buldu. Ben şöyle inanıyorum; ruhlar her vakit birbirlerini buluyorlar her hayatta. Bir çok kez bu hayata geldiğimize inanıyorum. Tekrar karşılaşıp ruhlarımız birbirini bulduğunda zati o ahengi yakalamış ve içinde akıyorduk ancak evlilik yaparak arkadaş ve dostlarımızla kutlamış olduk.
“SOKAKTAKİ ADAMA NAZARAN ÜNLÜYÜM BEN”
Selim Bayraktar, ayrıyeten ünlü isimlerin evliliklerinin uzun sürmediğinin hatırlatılması üzerine kendi hayatından örnek gösterip; şöhret idaresiyle nasıl başa çıkılması gerektiğini şöyle tanım etti:
‘Ben ünlüyüm’ dersen sorun başlar. Ben ünlü değilim, sokaktaki adama nazaran ünlüyüm ben. Yani sokaktaki adamın gözünde ünlüyüm, ben annemin çocuğuyum, karımın eşiyim, sokaktaki bakkalın arkadaşıyım. ‘Selim abi’ diye bana bağırdıklarında dünyalar benim olur. Rolünü oynadığın anda o an rolden çıkman lazım yoksa gerisi hastalıklı bir durum olur.