Bakan Kacır açıkladı! İşte bugüne kadar piyasaya sürülen TOGG sayısı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bakanlık Binası Konferans Salonu’nda basın mensupları ile tanışma toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Kacır, toplantıda kesim muhabirlerinin sorularını yanıtladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır burada yaptığı konuşmada, Almanya’nın, Güney Kore’nin ve Fransa’nın kendi araba markaları olduğunu hatırlatarak, “Neden Türkiye’nin araba markaları olmasın? Yani böylesine bir amacı eleştirmek yerine herkesin aslında buna sahip çıkması lazım. Hatta Türkiye’de bir İhtilal arabası düşü akamete uğramış, bu da milletin gönlünde yer tutan bir problemdir, yani tabiri caizse içimizde kalmış bir uhdedir. Lakin ona karşın hem siyasi çevreler bunu eleştirdi, hem iş etraflarında çok sahiplenilmedi. ‘Bu bir hayal diyen oldu.’ Gerçekçi değil. Dünyada işte araba üreten firmalar birleşiyorlar, konsolide oluyorlar, pazar giderek zorlaşıyor, pazar şartları güçleşiyor, ‘yeni bir markaya bu pazarda yer yok’ diyenler oldu. ‘Ya yerli markamız olsa ne olur, esasen Türkiye’de araba üretiliyor, ne fark eder ki’ diyenler oldu” diye konuştu.

Togg’un üretilmesinde, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin katkısı olduğuna vurgu yapan Kacır, “Togg üzerinde Hazine ve Maliye Bakanlığımızla çok ağır çalıştık, hem bu elektrikli araçlara ait ÖTV düzenlemelerinin, alışılmış bunlar bütün markalara nihayetinde uygulanıyor ancak asıl olan mobilitede otomotivde bizim elektrikli araçlara geçişimizin süratli olması. O düzenlemelerde elektrikli araçların desteklenmesine dönük çalışmaları birlikte yürüttük. Hem birinci kez bir sivil projeye kamu alım garantisi sunduk aslında, savunma endüstrinde bu çok yaygın ve Türkiye’de bugünlere gelmesinde savunma endüstrinin bu alım garantileri çok büyük bir rol oynadı. Yani çok yüksek ölçekli riskler taşıyan, büyük ölçekli Ar-Ge yatırımları gerektiren işlerde kamunun yatırımcıya sunduğu garantiler, alım garantileri o işlerin oldurulması ismine bugüne kadar çok düzgün sonuçlar verdi savunma sanayinde” dedi.

“2032’ye kadar Togg, 1 milyon araç üretecek”

Togg projesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığındaki bir yatırıma kamu alım garantisini Hazine ve Maliye Bakanlığının dayanağıyla sunduklarının bilgisini veren Kacır, “Bir çalışma yaptık kamunun araç muhtaçlığıyla ilgili, 15 yıllık aslında bir projeksiyon yaptık ve bu muhtaçlığın bir kısmının yerli marka, ulusal marka, hem de yeni kuşak, çevreci, sıfır emisyonlu, elektrikli arabayla, Togg’la karşılanmasını planladık, 30 bin araçlık bir alım garantisi verdik. Bir istikametiyle çok büyük bir dayanak alım garantisi, fakat bir yandan da hala özel dal yatırımcısının muvaffakiyet zorunluluğunun kendi üzerinde kaldığı bir model, zira nihayetinde bu devirde, yani bizim kamu olarak 30 bin araç alacağımız bu periyotta 2032’ye kadar Togg, 1 milyon araç üretecek. Yani aslında üreteceği araçların yüzde 97’sini piyasaya satacak, yüzde 3’ünü biz kamu olarak almış olacağız. Fakat alışılmış o 30 bin araçlık alım garantisi Togg’un finansman imkânlarına çok önemli katkı sundu” sözlerini kullandı.

“Elektrikli araç şarj istasyonu mevzuatı sayesinde şarj istasyonları çok süratli artıyor”

Kacır, Güç Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı ile elektrikli araç şarj istasyonları üzerinde yeni jenerasyon bir mevzuat çerçevesi oluşturduklarını hatırlatarak, “Bu sayede olağan şarj istasyonları çok süratli artıyor, ben de sayıları yakından takip ediyorum. Biz bir takviye programı da yayımladık, Türkiye’de 50’ye yakın bölge kurduk, bu bölgelerde ilçe seviyesinde amaçlar belirledik. Bilhassa süratli şarj istasyonlarının kamuoyuna açık olarak kurulması, herkesin yararlanabileceği formda işletilmesi çok bedelli. Bu süratli şarj istasyonlarına ait bir takviye programı başlattık Sanayi Teknoloji Bakanlığı olarak ve 81 ilin tamamında süratli şarj istasyonları kurulmasını hedefledik. Bugüne denk şu anda herhalde bini geçtik, ben tam sayıya da müsaadenizle bakmış olayım. Evet, bin 662 soket, bu bine yakın istasyon demek aslında, bir istasyonda bazen 2 soket oluyor, bazen tek soket oluyor ve neredeyse 81 ilin tamamına şu anda yayılmış durumda” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Kacır, kelam konusu programla bin 571 istasyon kurulacağını belirterek projenin tamamlanması ile tespit ettikleri ilçelere kadar tüm şehirlerarası yollarda şarj istasyonlarının kurulmuş olacağını lisana getirdi.

Kacır, şarj istasyonlarının 2023 sonu prestijiyle 81 ilin tamamına yaygınlaşmış olacağını aktararak, “Tabii trafiğin ağır olduğu, kullanımın ağır olacağı öngörülen yerlere zati yatırımcılar direkt kendilerinden yatırım yapmak istiyorlar. Biz paketleri oluştururken trafiğin çok ağır olduğu ve direkt yatırımcı talebi bulunan yerlerle trafiğin o kadar ağır olmadığı ve tahminen tüketici talebinin 1-2 yıl içerisinde yeşermeye başlayacağı yerleri birebir paketlere koyduk” dedi.

“Bu yıl elektrikli araç satışları 40 binlere yaklaşacak”

Elektrikli araç satışının geçtiğimiz 3 yıl boyunca her yıl 2 katına çıktığı bilgisini veren Kacır, “Yani bu yıl doğal Togg’la birlikte bu yükseliş daha radikal olacak. Zira Togg yılsonuna kadar 20 bin araç aslında bu ön satış kapsamında piyasaya sürmüş olacak. Muhtemelen 20 bin de öteki markaların toplam satışı olacak diye öngörüyoruz. Hasebiyle bu yıl elektrikli araç satışları 40 binlere yaklaşacak, bu bu türlü bakılınca geçen yılki sayı tam aklıma değil, ancak toplam sayı 10 binin altındaydı. Hasebiyle o iki kat iki kat yükselişimiz bu yıl daha da ivmelenmiş olacak ve bu türlü devam edecek. Zira Togg’un da yıldan yıla satış hacimleri tekrar katlanarak artacak, yani 175 bine 4-5 yıl içinde Togg’un erişmesini öngörüyoruz, tabi tamamı iç pazar olmaz, bilhassa Avrupa pazarı Togg’un ihracat gayesi taşıdığı bir pazar” diye konuştu.

Bugüne kadar kaç adet TOGG yollara çıktı?

Kacır, Togg’un bugüne kadar 800’den fazla aracı yollara çıkardığını söyledi.

“BAE, Suudi Arabistan ve Katar’a Togg armağan edeceğiz”

Togg’un, Azerbaycan ve Özbekistan’ın akabinde hangi ülkelere ikram edileceği sorusu üzerine Kacır, şu sözleri kullandı:
“Malum Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) son Şampiyonlar Ligi finali vesilesiyle geldiklerinde Devlet Liderine Togg ikramını arz etmiştik Cumhurbaşkanımızın huzurlarında. Artık o ikramları inşallah önümüzdeki hafta götüreceğiz, lakin malum Körfez gezisi 3 ülke, inşallah 3 ülkeye de Togg ikram edilecek, yani Suudi Arabistan’a ve Katar’a da armağan edilmiş olacak. Natürel Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki başka üye ülkeler de inşallah önümüzdeki periyotta bizim için ikram edeceğimiz, Togg’u armağan edeceğimiz öbür adresler olacak.”

“(Çip krizi) Araba fiyatlarında bütün dünyada neredeyse daima bir artışı beraberinde getirdi”

Çip krizinin Türkiye ve dünyayı tesirini ele alan Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: “Otomobillerde malumunuz dijitalleşme seviyesi arttıkça kullanılan çip sayısı da çok arttı. Yani koltuğunu ayarladığımız sistemden tutun da işte o akıllı ekranlara kadar yüzlerce çip var artık. Her bir arabada ve bu çip tedarikinde yaşanan problemler fabrikaların araç üretseler dahi tüm kesimlerini tastamam gerçekleştiremediklerinden dolayı araçlarını fabrika önlerine stoklamak zorunda kaldıkları bir tabloyu ortaya çıkardı, dünyada bu türlü fotoğraflar, imajlar süratle yayıldı hatırlarsınız. Tabi bu bütün dünyada araba fiyatlarıyla ilgili bir dengesizlik ortaya çıkardı, bir beklenti bozulması ortaya çıkardı. Bu sorunun aşılmasının uzaması, araba fiyatlarında bütün dünyada aslında neredeyse daima bir artışı beraberinde getirdi. Yani bu yılın birinci aylarına kadar bütün dünyada araba fiyatlarında bir artış trendi gözlemlendi, bu Türkiye piyasasına da yansıdı.”

“Katar’ın teklifiyle Türkiye’de (çip konusunda) yeni bir adım atacağız”

Kacır, çip konusunda Katar’la yürüttükleri bir proje olduğunu aktararak, “Türkiye çip sanayisinde nispeten deneyimli, iki kıymetli deneyim var Türkiye’de. Biri savunma endüstrinde ulusal akıllı mühimmatların foto detektör çiplerini biz TÜBİTAK’ta üretiyoruz, yani bu SİHA’larımızda kullandığımız akıllı mühimmatların çiplerini biz hali hazırda TÜBİTAK’ta Gebze yerleşkemizde üretiyoruz. Bu değerli bir kabiliyet, yani bu çok hassas ve yüksek teknoloji alanı aslında çip üretimi. Hani o pak odalardaki standartların en ileri seviyede olduğu bir alandan bahsediyoruz. Hasebiyle, burada hem üretim kabiliyetleri hem insan kaynağı manasında bir deneyim yakaladık. Aslında bu deneyimimiz sayesinde artık Katar’ın teklifiyle Türkiye’de yeni bir adım atacağız ve bu sefer 65 nanometre çipleri inşallah, onların tabi kullanım alanı çok daha yaygın savunma sanayindeki ürettiklerimize kıyasla. Onları da inşallah Türkiye’de üretmeye başlayacağız, bir ortak yatırım inşallah gerçekleştireceğiz” dedi.

NATO Doruğu’nda en dikkati çeken ülkenin Türkiye, en dikkati çeken önderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunan Kacır, “Türkiye, kendi ulusal menfaatleri doğrultusunda tam bağımsızlık unsuruyla bütünleşik halde memleketler arası platformlarda adımlarını atıyor. Taşıdığı yetki ve sorumluluğu Türkiye her platformda hem kendi ulusal menfaatleri, hem de insanlık faydasına en faal formda kıymetlendiriyor. Ben son NATO Tepesinin de bu alanda atılmış adımlara şahit olduğumuz bir toplantı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

“NATO İnovasyon Fonu’nun 1 milyar avroluk bir yatırım amacı var”

23 ülkenin iştirakiyle NATO İnovasyon Fonu’nun kurulduğunu lisana getiren Kacır, “Biz bu fonun kurucuları ortasındayız. Savunma teknolojilerinde ve sivil alanlarda kullanılabilecek proje ve fikirlere yatırım yapmak üzere oluşuyor bu NATO İnovasyon Fonu. 1 milyar avroluk bir yatırım maksadı var, biz yaklaşık 46 milyon avro katkı sağlayacağız bu fona. Fakat maksadımız, sağlayacağımız katkının daha büyük bir kısının Türk teşebbüslerine, Türk teknoloji teşebbüslerine gelmesini sağlamak. Bu bizim savunma endüstrimiz için de yeni bir pencere olacak” tabirlerini kullandı.

“Deprem bölgesindeki KOBİ’lere 450 milyon dolar finansman sağlanacak “

Kacır, 450 milyon dolarlık Dünya Bankası kaynağını zelzele bölgesinde kullanmak üzere sanayicilerin hizmetine sunacaklarının bilgisini vererek, “Az hasar, orta hasar ve ağır hasar görmüşlere baktık. KOBİ’lere yönelik KOSGEB eliyle başlangıçta 450 milyon dolarlık Dünya Bankası kaynağını devreye alıyoruz. Yeni bir kaynak. Geçtiğimiz ay Dünya Bankası projesi ilan etmiştik, lütfen onunla karışmasın. Bu yeni bir kaynak. Çok uygun şartlarda sunacağız. Zelzele bölgesindeki KOBİ’lere yönelik. KOBİ’leri hasarına nazaran kademelendireceğiz. Çok hasar almışlara ya da yıkıma uğramışlara daha fazla, az hasar almışlara daha az biçimde yönlendiriyor olacağız. 450 milyon dolarlık kaynağı sarsıntı bölgesindeki KOBİ’lere KOSGEB eliyle sağlayacağız” diye konuştu.

“120 bin liradan 500 bin liraya kadar bu kaynağı sağlamış olacağız”

Bakan Kacır, KOBİ başına aktarılacak kaynağı hasara nazaran belirleyeceklerini tabir ederek, “Ağır hasarlılar için 500 bin liraya kadar dayanak sağlayacağız. En küçük firmalar için – bir çalışanı olan- hasar görmemiş firmalara dahi bu dayanağı sağlayacağız. 120 bin liradan 500 bin liraya kadar bu kaynağı sağlamış olacağız. Bunun devamı gelecek. Japonya Memleketler arası İşbirliği Ajansı (JICA) aracılığı ile çalışıyoruz. Oradan ilerleyen periyotta bir kaynak daha alacağız. Çok yeni bir gelişme. Bir ay içinde devreye alırız. KOSGEB’in altyapısı hazır zira. Bunlar sıfır faizli, uygun şartlı bir kaynak. 36 ay içinde geri ödemesiz 18 ay olacak formda başlangıçta da dayanak müracaatlarında 6 ay. Yalnızca son 12 ay ödenecek formda. 3. yılda geri ödemeli 0 faizli olarak verilecek. Ben avantajlı olacağını düşünüyorum KOBİ’lerimiz için” dedi.

“Sanayicilerimizin krediye erişim sürecinin önümüzdeki periyotta biraz daha güzelleşeceğini öngörüyoruz”

Bakan Kacır, sanayicilerin krediye erişim problemini ele alan Kacır, “Sanayicilerimizin krediye erişimiyle ilgili inşallah süreci önümüzdeki periyotta biraz daha güzelleşeceğini öngörüyoruz. Fiyat istikrarı, enflasyonla gayret çok kritik, çok değerli, bu mevzuda zati herkes üzerine düşen adımları atıyor, fakat şu da bir gerçek: Enflasyonla çabanın ana ögelerinden biri, arzı, arz kanalını büyütmektir, sanayi yatırımlarını hızlandırmaktır, bu manada endüstrinin yatırım süreçlerinde finansman imkânlarını her vakit desteklemeye uğraş edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

“Sanayicilerin gönülleri ferah olsun”

Bakan Kacır, sanayicilerin yaşadığı vize sıkıntısına ait, “Sanayicilerin gönülleri ferah olsun. Son istatistikte ben yüzde 3,7 diye anımsıyorum sayısı, yanlış da söylemek istemiyorum, lakin yüzde 4’e yaklaştık, 7 milyar dolara yaklaştık. İnşallah imalat endüstrimizin ileri teknoloji ihracatı önümüzdeki devirde kritik bir amacımız olacak. Bunun için ihracat tarafında bu vize sıkıntılarının olmaması lazım. Avrupa Birliği ülkeleriyle her platformda konuşuyoruz. Yani Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye daha adil yaklaşacağını önümüzdeki periyotta umuyoruz. Türkiye, Avrupa için bir kardır, bir fırsattır. Güçlü Türkiye, Avrupa’yı da güçlü kılar. Biz, en ağır ticari iş birliklerimizi Avrupa Birliği ülkeleriyle yapıyoruz, biz bir Gümrük Birliği ülkesiyiz. Ümit ediyorum önümüzdeki devirde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda da kıymetli adımlar atılır, bilhassa biz dijital teknolojileri hizmet kesimini kapsayacak halde Gümrük Birliği revizyonunun çok değerli olacağını kıymetlendiriyoruz, bunun için uğraş göstermek istiyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinden de bu bahiste olumlu bir yaklaşım bekliyoruz. Bunları konuşacağımız bir devirde vize sıkıntısını hiç konuşmuyor olmamız lazım aslında, yani Türkiye, Avrupa iktisadı için en güçlü paydaştır” sözlerini kullandı.

“Bakanlığımızın öncelikli işlerinden biri her vakit gençliğe yatırım yapmak olacak”

Sanayicilerin başat problemlerinden biri olan “ara eleman” olarak bilinen sorunu, “aranan eleman” olarak ele aldıklarını lisana getiren Kacır, “Bu yüksek teknoloji üretimi için, ihracatı için ve tüm süreçler için bu bakanlığın öncelikli işlerinden biri her vakit gençliğe yatırım yapmak olacak, son devirde bunu hızlandırmıştık esasen, tekrar benim şahsen de ağır çalıştığım alanlardı. Meslek okulları, meslek liseleri, meslek yüksekokullarının sayısını arttırıyoruz. Yalnızca okulların sayısını arttırmak değil bu okullarda endüstrinin, sanayicilerin özne olmasını sağlamak çok kıymetli. Yani bunların müfredatlarında, eğitim süreçlerinde endüstricinin gereksinimlerine yönelik uygulamaları yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bir ulusal teknoloji staj programını inşallah 2024’te başlatacağız. Bu staj sıkıntısı çok değerli gençler için. İnşallah ulusal teknoloji atılımının öncü kurumlarının kapılarını daha büyük ölçek bizim bin 500’e yakın ar-ge tasarım merkezimiz var, 90’dan fazla teknoparkımızla 9 binden fazla teknoloji teşebbüsü var. Buraların kapılarını gençlere arkasına kadar açacağız” dedi. Tanışma toplantısı, Bakan Kacır’ın basın mensupları ile hatıra fotoğrafı çektirmesinin akabinde son buldu.